Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor
Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale Jandarma Eğitim Merkez Komutanlığı’nda düzenlenen Yedek Subay Temel Eğitim Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, mezunların millet için önemli görevlerde bulunacağını söyledi.

Bu şerefli üniformayı giyen gençlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Soylu, şöyle konuştu:

“Onlara destek olalım. Onları yetiştiren, okullarına gönderirken Ayetel Kürsilerle zırhlandıran, sınavlara gireceğinde onlarla heyecanlanan, onların ferasetinin ve zihninin açık olması için dualar okuyan aileler… Burada ortaya koyduğunuz duruş ve adanmışlık, bu millete de dünya mazlumlarına, etrafımızdaki istikrardan yoksun bırakılmaya çalışan coğrafyaya da çok lazımdır. Sizler bu ülkenin evlatları, bu ülkenin polisi, bu ülkenin jandarması, bu ülkenin Mehmetçiği, bu ülkenin leventleri, nihayetinde bu dünyadaki mazlumların sigortasısınız. Çünkü bu dünyanın gelişmişleri, bu dünyanın küresel efendileri, dünyayı yönetenleri verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Tarif ettikleri hiçbir hayale bizi götürmediler. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı. Dünyaya güya umut verdiler, kendi medeniyetlerindeki ayrılıkları birleştirdiler ama arkasından dönüp Mostar Köprüsü’nü yıktılar. Doğu ve bizim coğrafyamızı, Müslüman dünyasını ötekileştirdiler. İkinci Dünya Savaşı’nda harabe olmuş ülkelerini doğudan gelen göçmen iş gücüyle yeniden imar ve inşa ettiler.”

Batı ülkelerine eleştiri

Soylu, Almanya’da 16 milyon, Amerika’da 51 milyon göçmenin yaşadığını dile getirdi.

Orta Doğu ve Afrika’dan gelen göçmenlere Akdeniz’i ve Ege’yi 11 yıldır “mezarlık” yapanların, göçmen botlarını kurşunladığını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bize yıllarca hukuk dersi verdiler ama PKK’dan DEAŞ’a, FETÖ’den DHKP-C’ye kadar desteklemedikleri terör örgütü kalmadı. Bize yıllarca demokrasi dersi verdiler. Bizim ülkemizden Afrika’ya, Orta Doğu’ya, Orta Asya’ya kadar darbe tezgahlamadıkları ülke kalmadı. Bize yıllarca insanlık dersi verdiler. Afrika’da sömürmedikleri ülke kalmadı. Irkçılık yapmadıkları millet kalmadı. Bize yıllarca gelişmişlik ve medeniyet dersi verdiler. Avrupa’da üretip doğuya satmadıkları sentetik, kimyasal uyuşturucu kalmadı. İnsanlık adına huzur ve refah adına dünyaya ne söyledilerse yalan çıktı. Size niye ihtiyaç var biliyor musunuz? Çünkü dünyada ürettikleri kötülük de artık bunların kontrolünden çıktı. Eskiden kirli de olsa tezgahlarına hakimdiler. Oyunlarına, kurgularına hakimdiler ama artık öyle değil. Ne terörü ne göçü ne uyuşturucuyu ne de iç savaşları hatta Ukrayna’daki gibi dış savaşları bile kontrol edebiliyor değiller. Aklı başında bir diplomasi, aklı başında bir barış üretebilecekleri kabiliyetleri artık söz konusu değil. Dünyayı nereye sürüklediklerini Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de kurdukları tezgahların neticesini hesaplayabiliyor değiller. Batı medeniyeti bugün mızıkçı çocuklar gibi huzur bozmaktan başka kendi problemlerini doğuya yıkmaktan başka bir şey düşünmüyorlar, bir şey yapmıyorlar ve yapamıyorlar.”

Türkiye’nin güçlü ve ayakta kalmak zorunda olduğunu anlatan Soylu, sadece kolluk birimleriyle değil üretimiyle, sanayiyle, mühendisiyle, öğretmeniyle, ahlakıyla, aile yapısıyla, çalışkanlığıyla, inancıyla hep birlikte ayakta kalmak zorunda olunduğunu ifade etti.

“Savunma sanayimizde millilik ve yerlilik oranımız yüzde 80’lere dayandı”

Türkiye’nin kendi savunma sanayi ürünlerini üretmeye başladığını hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayimizde yüzde 20’deydi bizim millilik ve yerlilik oranımız. Bugün yüzde 80’lere dayandı. Şimdi yeni bir harekatın hazırlığını yapıyoruz. O gün Zeytin Dalı Harekatı’nda Afrin’e girerken, kahraman Mehmetçiğimiz ve bütün arkadaşlarımız bir büyük mücadeleye adanmışlık ruhuyla giderken, dünyadaki Batılı ülkeler bize ambargo uyguladılar. Zannettiler ki biz Afrin’de çakılıp kalacağız. Bizim mühendislerimizi, savunma sanayindeki kahramanlarımızı hesap etmediler. Mühimmatlarımızın bittiği haberi gelmeden, Batının ürettiklerinden daha iyisini üretip, Afrin’de mücadele eden ve terör örgütünden oraları temizleyen kahramanlarımıza yetiştiren; Almanya’nın, Amerika’nın savunma sanayi değil, bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı hilalin onurunu yaşayan bizim Türk mühendislerimiz bizim evlatlarımızdı. Allah onlardan razı olsun. Bizi kimseye muhtaç etmediler. Yıllarca İsrail, Amerika bize insansız hava aracı verecekler diye bekleşirken, bozulduğunda ‘Tamir eder misiniz?’ diye rica eden gözlerle bakan Türkiye’den, bugün içinde bulunduğumuz Jandarma Genel Komutanlığının 50’nin üzerindeki insansız hava aracını ülkemin terörle mücadelesinde, göçle mücadelesinde Ege’den Akdeniz’e kadar Gabar Dağı’ndan Cudi dağlarına kadar Tendürek’ten Ağrı Dağları’na kadar adım adım merhale merhale evlatlarımızın aşağıda bu mücadeleyi gerçekleştirirken hem beşik gözetleme yapan hem de terör örgütüne kımıldayabilecek bir alan bırakmayan anlayışını üreten de Amerika’nın, Avrupa’nın adamları değil bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı inancı taşıyan evlatlarımızdır.”

“Had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız”

Bakan Soylu, kendi helikopteriyle, ATAK helikopteriyle, hücum helikopterleriyle beraber bu mücadeleyi gerçekleştiren bir ülkenin mensupları olduklarına dikkati çekti.

Bu dünyayı karanlığa sürüklemek isteyenlerin affına teslim olmayacaklarını dile getiren Soylu, şu ifadelere yer verdi:

“Bize terörü dayatanlara, bize LGBT’yi dayatanlara, bize ekonomik esaret dayatmaya çalışanlara, bize merhametsizliği, bize mazluma sırt çevirmeyi, bize teröristle pazarlık etmeyi dayatanlara, 3-5 emanet silah buldu diye bize özgürlüğümüz için hürriyetimiz için bağımsızlığınız için bunu çekemedikleri için Ayasofya’da Ezanı Muhammedi okunuyor diye parmak sallayıp had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız. Türkiye bugün içeride PKK meselesini Allah’ın izniyle gündem olmaktan çıkarmıştır. Yılların mücadele, tecrübesi ve emeğini, terörle mücadele stratejimizde yaptığımız büyük değişimle birleştirdik, bugün Doğu ve Güneydoğu’da çok farklı bir huzur iklimini yaşıyoruz. Şırnak’ta, Cudi’de silah sesleri değil tenis raketi sesleri yankılanıyor. Uluslararası tenis turnuvası düzenledik, adına da Cudi Cup dedik. Bunu söylememizin sebebi şudur: Kendi milletimize mesaj veriyor değiliz. Binlerce silahla, mühimmatla birlikte onlara yaptığı eğitim desteğiyle birlikte Türkiye’nin zenginliğine gözünü dikmiş, Türkiye’nin huzuruna gözünü dikmiş, Avrupa’ya ve Amerika’ya mesaj veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.”

Göç politikası ve yönetimi

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin güneyindeki gelişmelere değinerek, şunları anlattı:

“Yanı başımızda bir terör devleti kurmak istiyorlar. Bir terör koridoru oluşturmak istiyorlar. Oralardaki insanları başta bizim ülkemiz olmak üzere sürgün edip kendilerine Batının maşası, militan bir devlet kurmak istiyorlar. Hiçbirine müsaade etmiyoruz. İdlib’de ve diğer operasyon bölgelerinde güvenli alanlar oluşturuyoruz. Hayatı normalleştiriyoruz. Biz Batı gibi orada sömürge alanı oluşturmuyoruz. Kendi kendilerini yönetebildikleri, huzuru sağlayabildikleri bir alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Hem oralardan ülkemize yeni bir göç akınını engelliyoruz hem de ülkemizdeki göçmenlerin oralara onurlu ve güvenli geri dönüşlerini sağlamak için güvenli bölgeler oluşturuyoruz. Bir yandan kaçak göçmenleri engellemek için sınır güvenlik önlemlerimizi en üst seviyeye getiriyoruz. Diğer yandan kaçak göçe kaynaklık eden ülkelerdeki istikrarsızlığın giderilmesi için medeniyetimize ve tarihimize uyan bir rehberlik ortaya koymaya çalışıyoruz. Kimsenin elini havada bırakmıyoruz. Kimseye sırtımızı dönmüyoruz. Kim ne derse desin dünyanın en stratejik ve en başarılı göç yönetimini ortaya koyuyoruz. Tüm fitne ve deformasyon çabalarına rağmen göçü bu ülke için bir güce, geleceğe ait bir katkıya dönüştürmek için de çabalıyoruz.”

Soylu, özellikle 15 Temmuz’dan sonra tüm kurumlarda büyük bir yenilenmeye ve güçlenmeye gittiklerini belirtti.

Türk jandarmasının, dünyanın en gelişmiş, dünyanın en modern, dünyanın en kurumsal kapasitesi yüksek, sorumluluk sahası en geniş ve en başarılı jandarma teşkilatlarının başında geldiğini aktaran Soylu, şöyle konuştu:

“Pek çok kurumda olduğu gibi jandarmamızda da 15 Temmuz’dan sonra büyük bir yenilenme yaşadık. Personel mevcudu bugün itibarıyla 192 bin seviyesine çıkmıştır. Yüzde 58 olan profesyonelleşme oranı bugün itibarıyla yüzde 87 olmuştur. 15 Temmuz sonrasında jandarma envanterine ilk defa silahlı hücum helikopteri, ilk defa taktik ve operatif İHA ve SİHA aldık. Bunlarla çok etkili operasyon yaptık. Operasyon demişken, haberlerde bir terör olayı haberi verilir, peşinden şöyle bir cümle gelirdi: ‘Olay sonrası geniş çaplı operasyon başlatıldı.’ Biz artık öyle yapmıyoruz. Olay sonrasını beklemiyoruz. Bu hain terör örgütünün son teröristi etkisiz hale getirilinceye kadar kesintisiz operasyon halindeyiz. Durmak yok. Nefes almak yok. Nefes aldırmak yok.”

“Cumhurbaşkanımız talimatı verdi”

Bakan Soylu, ikna timleri kurduklarına işaret ederek, “Bu hainlerin kaçırıp kandırdıklarını dağdan indiriyor, adalete teslim ediyoruz. Bir yandan da bunların tüm silahlı unsurlarına bu devlete doğrultulmuş tüm silahlara gereken cevabı veriyoruz. Herkes duysun: Sayın Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor. Münbiç’te, Tel Rıfat’ta… Allah’ın izniyle Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girmeden yani 29 Ekim 2023’ü yaşamadan Kandil’i de temizleyip, ay yıldızlı bayrağı o terör yuvalarının tepesine takmak bizim boynumuzun borcudur.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan canlı yayında resmen ilan etti: 2023 seçiminde Cumhur İttifakı adayı benim!
Erdoğan canlı yayında resmen ilan etti: 2023 seçiminde Cumhur İttifakı adayı benim!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olduğunu resmen ilan etti.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Cumhur İttifakı’nın adayı benim”

Seçimlerin önümüzdeki yıl haziran ayında yapılacağını vurgulayan Erdoğan, “Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayip Erdoğan.” dedi.

“Ya adayını ya da adaylığını açıkla”

Sözlerinin devamında Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘adayını açıkla’ çağrısı yapan Erdoğan, “Ya adayını açıkla ya adaylığını açıkla” dedi.

“Bugüne kadar ülkeye ve millete hayrı dokunmadı”

Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

“İnanıyorum ki büyük ve güçlü Türkiye güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği yer de burası olacaktır. Maalesef bu şehir bir süredir kendini temsil edenler bakımından talihsizlikler yaşıyor. Bu şehrin milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor. Şahsımızla ve aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar üretiyor. Bugün bir dava daha kazandım. O böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar da geldikçe onları da uygun olan yere Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz. Bu zat bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan yalandan vazgeçmeyen bu zatın bugüne kadar ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmadı.

“Yönetime talip olmak sosyal medyada şaklabanlık yapmaya benzemez”

Kasetle geldiği genel başkanlık koltuğunu korumak dışında ülkenin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Bu zat şimdi de cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor bunu da delikanlıca yapmak yerine sufle gerisinden dolambaçlı yollarla gerçekleştirmeye çalışıyor. Bizleri zaman zaman güldürmüyor eğlendirmiyor da değil. Ülkenin yönetimine talip olmak gece yarısı sosyal medyada şaklabanlık yapmaya benzemez

“Bu işler havaya bakıp gezinmekle olmaz”

Artık masa etrafından top çevirme adına milleti oyalama devri geride kaldı. Vakit karar verme vakti. Bu zata açık çağrıda bulundum. Kendisi iftiralarını sürdürerek yine topu taca atmaya çalıştı. Buradan aynı davetimizi bir kez daha yapıyorum artık kaçak güreşmeyi bırak ipe un sermekten sürekli bahane üretmekten vazgeç. Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz.” 

“Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan”

Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Ha bire seçim tarihi belli olsun diyorsun. Seçim önümüzdeki yıl Haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum; Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan.

Kılıçdaroğlu’na çağrı: Ya adaylığını açıkla, ya da adayını açıkla

Az önce Efes 2022 Tatbikatı’nda sayın Bahçeli ile beraberdik. Sayın Bahçeli defalarca ismimi açıkaldı. Daha ne arıyorsun? 2023 seçimlerinde aday olmak için de can atıyorsun. Gel kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla, ya da adayını açıkla. Siyaset yürek ve samimiyet işidir. Bu soruma cevap vermezsen hem yüreksiz, hem samimiyetsiz demektir.

“Birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var”

Ürktüğün, korktuğun bir durum varsa onu da çık açıkça söyle. Diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin polisi, hakimi gereğini yapacaktır. Kökeninden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var. AK Parti Türkiyesi herkesin eşit vatandaşlığını garanti altına almış bir ülkedir. Kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal.

“Çağrımızın tek gayesi ülkemizi bu tartışmadan bir an önce kurtarmak”

Bizim için seçim meydanında karşımıza kimin çıkacağının ehemmiyeti yok. Biz karşımızdakine değil kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz. Çağrımızın tek gayesi ülkemizi bu tartışmadan bir önce kurtarmaktır. Bakalım bu sefer Bay Kemal nereye kaçacak, hangi bahaneye sığınacak.

“Bay Kemal neredeydi? Turist gibi geldi, dolaştı”

Biz kimin ne dediğine değil kendi işimize bakacağız. Son 20 yılda İzmir’e toplam 90 milyar tutarında yatırım yapğtık. Bay Kemal’in Büyükşehir Belediyesi acaba ne yaptı İzmir’e? Yağmurlar yağdığında İzmir’i nasıl su basıyor görüyorsunuz. Sağlıkta toplam 122 tesisi şehrimize kazandırdık. 2060 yataklı Bayraklı Şehir Hastanemizi inşallah bu yıl içinde tamamlayıp hizmete sunmayı hedefliyoruz. Bundan tam 2 yıl önce yaşanan depremin ardından İzmir’in sokaklarında enkazdan enkaza koşuyorduk. Bay Kemal neredeydi? Turist gibi geldi, dolaştı. Biz tüm ekibimizle buradaydık. Yılmaz Erbek apartmanındaki yavrularımızı, Rıza Bey apartmanında, Cumhuriyet sitesinde yitip giden canlarımızı biz unutmadık. O gün İzmirlilere söz verdik. Önce çocuklarımızı kurtaracağız, sonra yuvalarını teslim edeceğiz. Depremin üzerinden bir yıl geçmeden 741 bağımsız bölümden oluşan konutları depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Bayraklı’da yerinde dönüşümle yaptığımız konut ve işyerlerinin büyük kısmını tamamladık. Rezerv alanındaki 3657 konut inşaatı sürüyor. İnşallah yıl sonuna kadar tüm konutları İzmirli kardeşlerimize teslim etmenin gururunu yaşayacağız. Ama birileri hala kendi hizmet binalarını ne yapacaklarına daha karar veremiyor. İnşallah İzmirli kardeşlerimiz bu farkı görüyor ve herkesin notunu veriyor.

Şehrimize 4 Millet Bahçesi yapıyoruz. İstanbul – İzmir otoyolu sayesinde İstanbul’a 3.5 saatte varabilmenizi sağladık. Torbalı-Ödemiş-Kiraz yolunu, İzmir-Çeşme ayrımı Seferihisar-Selçuk-Kuşadası ayrımı yolunu, çevre yolu dahil Bergama-Soma-Akhisar yolunu 2023 yılında tamamlıyoruz. İzmir-ankara YHT hattının yapımı devam ediyor. Adnan Menderes Havalimanı’nı baştan aşağı yeniledik, kapasitesini arttırdık. İzmir’e 33 baraj inşa ettik, 8 baraj daha inşa ediyoruz. İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar 7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Sizlerden bu eser ve hizmetleri her fırsatta İzmirlilerle paylaşmanızı istiyorum. Ancak bu şekilde eser ve hizmet siyaseti ile istismar siyaseti arasındaki farkı İzmirlilere gösterebiliriz. İzmir’de bu defa önümüzdeki tabloya yakışır netice elde edeceğimize ben inanıyorum.” dedi.

Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor
Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale Jandarma Eğitim Merkez Komutanlığı’nda düzenlenen Yedek Subay Temel Eğitim Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, mezunların millet için önemli görevlerde bulunacağını söyledi.

Bu şerefli üniformayı giyen gençlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Soylu, şöyle konuştu:

“Onlara destek olalım. Onları yetiştiren, okullarına gönderirken Ayetel Kürsilerle zırhlandıran, sınavlara gireceğinde onlarla heyecanlanan, onların ferasetinin ve zihninin açık olması için dualar okuyan aileler… Burada ortaya koyduğunuz duruş ve adanmışlık, bu millete de dünya mazlumlarına, etrafımızdaki istikrardan yoksun bırakılmaya çalışan coğrafyaya da çok lazımdır. Sizler bu ülkenin evlatları, bu ülkenin polisi, bu ülkenin jandarması, bu ülkenin Mehmetçiği, bu ülkenin leventleri, nihayetinde bu dünyadaki mazlumların sigortasısınız. Çünkü bu dünyanın gelişmişleri, bu dünyanın küresel efendileri, dünyayı yönetenleri verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Tarif ettikleri hiçbir hayale bizi götürmediler. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı. Dünyaya güya umut verdiler, kendi medeniyetlerindeki ayrılıkları birleştirdiler ama arkasından dönüp Mostar Köprüsü’nü yıktılar. Doğu ve bizim coğrafyamızı, Müslüman dünyasını ötekileştirdiler. İkinci Dünya Savaşı’nda harabe olmuş ülkelerini doğudan gelen göçmen iş gücüyle yeniden imar ve inşa ettiler.”

Batı ülkelerine eleştiri

Soylu, Almanya’da 16 milyon, Amerika’da 51 milyon göçmenin yaşadığını dile getirdi.

Orta Doğu ve Afrika’dan gelen göçmenlere Akdeniz’i ve Ege’yi 11 yıldır “mezarlık” yapanların, göçmen botlarını kurşunladığını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bize yıllarca hukuk dersi verdiler ama PKK’dan DEAŞ’a, FETÖ’den DHKP-C’ye kadar desteklemedikleri terör örgütü kalmadı. Bize yıllarca demokrasi dersi verdiler. Bizim ülkemizden Afrika’ya, Orta Doğu’ya, Orta Asya’ya kadar darbe tezgahlamadıkları ülke kalmadı. Bize yıllarca insanlık dersi verdiler. Afrika’da sömürmedikleri ülke kalmadı. Irkçılık yapmadıkları millet kalmadı. Bize yıllarca gelişmişlik ve medeniyet dersi verdiler. Avrupa’da üretip doğuya satmadıkları sentetik, kimyasal uyuşturucu kalmadı. İnsanlık adına huzur ve refah adına dünyaya ne söyledilerse yalan çıktı. Size niye ihtiyaç var biliyor musunuz? Çünkü dünyada ürettikleri kötülük de artık bunların kontrolünden çıktı. Eskiden kirli de olsa tezgahlarına hakimdiler. Oyunlarına, kurgularına hakimdiler ama artık öyle değil. Ne terörü ne göçü ne uyuşturucuyu ne de iç savaşları hatta Ukrayna’daki gibi dış savaşları bile kontrol edebiliyor değiller. Aklı başında bir diplomasi, aklı başında bir barış üretebilecekleri kabiliyetleri artık söz konusu değil. Dünyayı nereye sürüklediklerini Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de kurdukları tezgahların neticesini hesaplayabiliyor değiller. Batı medeniyeti bugün mızıkçı çocuklar gibi huzur bozmaktan başka kendi problemlerini doğuya yıkmaktan başka bir şey düşünmüyorlar, bir şey yapmıyorlar ve yapamıyorlar.”

Türkiye’nin güçlü ve ayakta kalmak zorunda olduğunu anlatan Soylu, sadece kolluk birimleriyle değil üretimiyle, sanayiyle, mühendisiyle, öğretmeniyle, ahlakıyla, aile yapısıyla, çalışkanlığıyla, inancıyla hep birlikte ayakta kalmak zorunda olunduğunu ifade etti.

“Savunma sanayimizde millilik ve yerlilik oranımız yüzde 80’lere dayandı”

Türkiye’nin kendi savunma sanayi ürünlerini üretmeye başladığını hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayimizde yüzde 20’deydi bizim millilik ve yerlilik oranımız. Bugün yüzde 80’lere dayandı. Şimdi yeni bir harekatın hazırlığını yapıyoruz. O gün Zeytin Dalı Harekatı’nda Afrin’e girerken, kahraman Mehmetçiğimiz ve bütün arkadaşlarımız bir büyük mücadeleye adanmışlık ruhuyla giderken, dünyadaki Batılı ülkeler bize ambargo uyguladılar. Zannettiler ki biz Afrin’de çakılıp kalacağız. Bizim mühendislerimizi, savunma sanayindeki kahramanlarımızı hesap etmediler. Mühimmatlarımızın bittiği haberi gelmeden, Batının ürettiklerinden daha iyisini üretip, Afrin’de mücadele eden ve terör örgütünden oraları temizleyen kahramanlarımıza yetiştiren; Almanya’nın, Amerika’nın savunma sanayi değil, bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı hilalin onurunu yaşayan bizim Türk mühendislerimiz bizim evlatlarımızdı. Allah onlardan razı olsun. Bizi kimseye muhtaç etmediler. Yıllarca İsrail, Amerika bize insansız hava aracı verecekler diye bekleşirken, bozulduğunda ‘Tamir eder misiniz?’ diye rica eden gözlerle bakan Türkiye’den, bugün içinde bulunduğumuz Jandarma Genel Komutanlığının 50’nin üzerindeki insansız hava aracını ülkemin terörle mücadelesinde, göçle mücadelesinde Ege’den Akdeniz’e kadar Gabar Dağı’ndan Cudi dağlarına kadar Tendürek’ten Ağrı Dağları’na kadar adım adım merhale merhale evlatlarımızın aşağıda bu mücadeleyi gerçekleştirirken hem beşik gözetleme yapan hem de terör örgütüne kımıldayabilecek bir alan bırakmayan anlayışını üreten de Amerika’nın, Avrupa’nın adamları değil bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı inancı taşıyan evlatlarımızdır.”

“Had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız”

Bakan Soylu, kendi helikopteriyle, ATAK helikopteriyle, hücum helikopterleriyle beraber bu mücadeleyi gerçekleştiren bir ülkenin mensupları olduklarına dikkati çekti.

Bu dünyayı karanlığa sürüklemek isteyenlerin affına teslim olmayacaklarını dile getiren Soylu, şu ifadelere yer verdi:

“Bize terörü dayatanlara, bize LGBT’yi dayatanlara, bize ekonomik esaret dayatmaya çalışanlara, bize merhametsizliği, bize mazluma sırt çevirmeyi, bize teröristle pazarlık etmeyi dayatanlara, 3-5 emanet silah buldu diye bize özgürlüğümüz için hürriyetimiz için bağımsızlığınız için bunu çekemedikleri için Ayasofya’da Ezanı Muhammedi okunuyor diye parmak sallayıp had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız. Türkiye bugün içeride PKK meselesini Allah’ın izniyle gündem olmaktan çıkarmıştır. Yılların mücadele, tecrübesi ve emeğini, terörle mücadele stratejimizde yaptığımız büyük değişimle birleştirdik, bugün Doğu ve Güneydoğu’da çok farklı bir huzur iklimini yaşıyoruz. Şırnak’ta, Cudi’de silah sesleri değil tenis raketi sesleri yankılanıyor. Uluslararası tenis turnuvası düzenledik, adına da Cudi Cup dedik. Bunu söylememizin sebebi şudur: Kendi milletimize mesaj veriyor değiliz. Binlerce silahla, mühimmatla birlikte onlara yaptığı eğitim desteğiyle birlikte Türkiye’nin zenginliğine gözünü dikmiş, Türkiye’nin huzuruna gözünü dikmiş, Avrupa’ya ve Amerika’ya mesaj veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.”

Göç politikası ve yönetimi

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin güneyindeki gelişmelere değinerek, şunları anlattı:

“Yanı başımızda bir terör devleti kurmak istiyorlar. Bir terör koridoru oluşturmak istiyorlar. Oralardaki insanları başta bizim ülkemiz olmak üzere sürgün edip kendilerine Batının maşası, militan bir devlet kurmak istiyorlar. Hiçbirine müsaade etmiyoruz. İdlib’de ve diğer operasyon bölgelerinde güvenli alanlar oluşturuyoruz. Hayatı normalleştiriyoruz. Biz Batı gibi orada sömürge alanı oluşturmuyoruz. Kendi kendilerini yönetebildikleri, huzuru sağlayabildikleri bir alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Hem oralardan ülkemize yeni bir göç akınını engelliyoruz hem de ülkemizdeki göçmenlerin oralara onurlu ve güvenli geri dönüşlerini sağlamak için güvenli bölgeler oluşturuyoruz. Bir yandan kaçak göçmenleri engellemek için sınır güvenlik önlemlerimizi en üst seviyeye getiriyoruz. Diğer yandan kaçak göçe kaynaklık eden ülkelerdeki istikrarsızlığın giderilmesi için medeniyetimize ve tarihimize uyan bir rehberlik ortaya koymaya çalışıyoruz. Kimsenin elini havada bırakmıyoruz. Kimseye sırtımızı dönmüyoruz. Kim ne derse desin dünyanın en stratejik ve en başarılı göç yönetimini ortaya koyuyoruz. Tüm fitne ve deformasyon çabalarına rağmen göçü bu ülke için bir güce, geleceğe ait bir katkıya dönüştürmek için de çabalıyoruz.”

Soylu, özellikle 15 Temmuz’dan sonra tüm kurumlarda büyük bir yenilenmeye ve güçlenmeye gittiklerini belirtti.

Türk jandarmasının, dünyanın en gelişmiş, dünyanın en modern, dünyanın en kurumsal kapasitesi yüksek, sorumluluk sahası en geniş ve en başarılı jandarma teşkilatlarının başında geldiğini aktaran Soylu, şöyle konuştu:

“Pek çok kurumda olduğu gibi jandarmamızda da 15 Temmuz’dan sonra büyük bir yenilenme yaşadık. Personel mevcudu bugün itibarıyla 192 bin seviyesine çıkmıştır. Yüzde 58 olan profesyonelleşme oranı bugün itibarıyla yüzde 87 olmuştur. 15 Temmuz sonrasında jandarma envanterine ilk defa silahlı hücum helikopteri, ilk defa taktik ve operatif İHA ve SİHA aldık. Bunlarla çok etkili operasyon yaptık. Operasyon demişken, haberlerde bir terör olayı haberi verilir, peşinden şöyle bir cümle gelirdi: ‘Olay sonrası geniş çaplı operasyon başlatıldı.’ Biz artık öyle yapmıyoruz. Olay sonrasını beklemiyoruz. Bu hain terör örgütünün son teröristi etkisiz hale getirilinceye kadar kesintisiz operasyon halindeyiz. Durmak yok. Nefes almak yok. Nefes aldırmak yok.”

“Cumhurbaşkanımız talimatı verdi”

Bakan Soylu, ikna timleri kurduklarına işaret ederek, “Bu hainlerin kaçırıp kandırdıklarını dağdan indiriyor, adalete teslim ediyoruz. Bir yandan da bunların tüm silahlı unsurlarına bu devlete doğrultulmuş tüm silahlara gereken cevabı veriyoruz. Herkes duysun: Sayın Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor. Münbiç’te, Tel Rıfat’ta… Allah’ın izniyle Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girmeden yani 29 Ekim 2023’ü yaşamadan Kandil’i de temizleyip, ay yıldızlı bayrağı o terör yuvalarının tepesine takmak bizim boynumuzun borcudur.” ifadelerini kullandı.

3600 ek gösterge çalışması tamam! Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak
3600 ek gösterge çalışması tamam! Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak

Hükümetle memurlar arasındaki toplu sözleşmeyle imza altına alınan ve Şubat ayından bu yana sendikalarla da görüşülen 3600 ek gösterge düzenlemesinde artık sona gelindi. NTV’de yer alan habere göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hazırlıklarını tamamladı. Düzenleme, Cumhurbaşkanlığı Külliye’sinde yapılan toplantıda ele alınırken, 3600 ek göstergeyle sağlanacak yeni hakların mali boyutları detaylı bir şekilde değerlendirildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında yapılan toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve ilgili bakan yardımcıları katıldı.

Toplantıda Bakan Bilgin, çalışmayla ilgili sunum yaptı. Kapsamı, gösterge artış oranları, kimleri ne şekilde etkileyeceği paylaşıldı.

Maaşlarda yüzde 25 artış
4 meslek grubu üzerinden yapılan hesaplamalarda emekli ikramiyeleri ve emekli maaşlarında düzenlemeyle yüzde 25’e varan artış olacağı belirtiliyor. Toplantıda düzenlemenin bu kapsamda hazine ve bütçe üzerindeki etkisi de ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’in, düzenlemeyi bu hafta içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunması bekleniyor.

3600 ek gösterge için tarih belli oldu! Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak
3600 ek gösterge için tarih belli oldu! Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak

Milyonları ilgilendiren 3600 ek gösterge düzenlemesinde artık sona gelindi. Çalışmalar dün akşam itibariyle büyük ölçüde tamamlandı. Geçen haftadan bu yana iki kez Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında toplantı yapılmıştı. NTV’de yer alan habere göre Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Görüşmede hazırlanan formüller Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunuldu.

Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı’na yapılan sunum sonrası geniş kapsamlı düzenlemenin hayata geçirilmesi için mutabakat sağlandı. 

Açıklama ne zaman?
Düzenlemenin hafta sonu açıklanması bekleniyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak AK Parti 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, 3-5 Haziran tarihlerinde Kızılcahamam’da yapılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düzenlemeyi burada kamuoyuna duyurması bekleniyor.

Örneklerle ek gösterge
Ek göstergesi 3000 olan kamu çalışanının 3600 ek göstergeye yükselmesiyle 85 olan tazminat yansıtma oranı 145’e yükselecek. 30 yıllık hizmet süresi varsa emekli ikramiyesinde 45 bin liraya yakın artış sağlanacak. 25 yıllık hizmeti olan polis, hemşire, din görevlisi 38 bin lira daha fazla ikramiye alacak.

25 yıl çalışıp emekli olan bir öğretmen bugün 5 bin 245 lira alıyorsa düzenlemeyle birlikte 6 bin 400 lira emekli maaşı alacak. Düzenleme Ocak 2023’ten itibaren geçerli olacak.

Erdoğan canlı yayında resmen ilan etti: 2023 seçiminde Cumhur İttifakı adayı benim!
Erdoğan canlı yayında resmen ilan etti: 2023 seçiminde Cumhur İttifakı adayı benim!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olduğunu resmen ilan etti.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Cumhur İttifakı’nın adayı benim”

Seçimlerin önümüzdeki yıl haziran ayında yapılacağını vurgulayan Erdoğan, “Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayip Erdoğan.” dedi.

“Ya adayını ya da adaylığını açıkla”

Sözlerinin devamında Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘adayını açıkla’ çağrısı yapan Erdoğan, “Ya adayını açıkla ya adaylığını açıkla” dedi.

“Bugüne kadar ülkeye ve millete hayrı dokunmadı”

Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

“İnanıyorum ki büyük ve güçlü Türkiye güneşinin ilk ışıklarının yükseldiği yer de burası olacaktır. Maalesef bu şehir bir süredir kendini temsil edenler bakımından talihsizlikler yaşıyor. Bu şehrin milletvekili olmasına rağmen bizim kadar İzmir’e gidip gelmiyor. Şahsımızla ve aile fertlerimizle ilgili sürekli yeni iftiralar üretiyor. Bugün bir dava daha kazandım. O böyle yaptıkça biz de davaları kazanıyoruz. Nihai kararlar da geldikçe onları da uygun olan yere Bay Kemal’in adına hayır yapıyoruz. Bu zat bazı şehirlerimize ayrı ülke diyecek kadar Türkiye’den de habersiz. Eline ne tutuşturulursa belge diye kürsüde sallayan yalandan vazgeçmeyen bu zatın bugüne kadar ülkeye ve millete hiçbir hayrı dokunmadı.

“Yönetime talip olmak sosyal medyada şaklabanlık yapmaya benzemez”

Kasetle geldiği genel başkanlık koltuğunu korumak dışında ülkenin geleceği adına hiçbir çabasını görmedik. Bu zat şimdi de cumhurbaşkanlığı peşinde koşuyor bunu da delikanlıca yapmak yerine sufle gerisinden dolambaçlı yollarla gerçekleştirmeye çalışıyor. Bizleri zaman zaman güldürmüyor eğlendirmiyor da değil. Ülkenin yönetimine talip olmak gece yarısı sosyal medyada şaklabanlık yapmaya benzemez

“Bu işler havaya bakıp gezinmekle olmaz”

Artık masa etrafından top çevirme adına milleti oyalama devri geride kaldı. Vakit karar verme vakti. Bu zata açık çağrıda bulundum. Kendisi iftiralarını sürdürerek yine topu taca atmaya çalıştı. Buradan aynı davetimizi bir kez daha yapıyorum artık kaçak güreşmeyi bırak ipe un sermekten sürekli bahane üretmekten vazgeç. Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz.” 

“Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan”

Adaylık meselesini daha fazla geçiştiremezsin. Ha bire seçim tarihi belli olsun diyorsun. Seçim önümüzdeki yıl Haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun diyorsun. İşte söylüyorum; Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan.

Kılıçdaroğlu’na çağrı: Ya adaylığını açıkla, ya da adayını açıkla

Az önce Efes 2022 Tatbikatı’nda sayın Bahçeli ile beraberdik. Sayın Bahçeli defalarca ismimi açıkaldı. Daha ne arıyorsun? 2023 seçimlerinde aday olmak için de can atıyorsun. Gel kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla, ya da adayını açıkla. Siyaset yürek ve samimiyet işidir. Bu soruma cevap vermezsen hem yüreksiz, hem samimiyetsiz demektir.

“Birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var”

Ürktüğün, korktuğun bir durum varsa onu da çık açıkça söyle. Diyet borcundan dolayı birileri seni tehdit ediyorsa bu ülkenin polisi, hakimi gereğini yapacaktır. Kökeninden dolayı birileri sana aba altından sopa gösteriyorsa onun da çaresi var. AK Parti Türkiyesi herkesin eşit vatandaşlığını garanti altına almış bir ülkedir. Kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal.

“Çağrımızın tek gayesi ülkemizi bu tartışmadan bir an önce kurtarmak”

Bizim için seçim meydanında karşımıza kimin çıkacağının ehemmiyeti yok. Biz karşımızdakine değil kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz. Çağrımızın tek gayesi ülkemizi bu tartışmadan bir önce kurtarmaktır. Bakalım bu sefer Bay Kemal nereye kaçacak, hangi bahaneye sığınacak.

“Bay Kemal neredeydi? Turist gibi geldi, dolaştı”

Biz kimin ne dediğine değil kendi işimize bakacağız. Son 20 yılda İzmir’e toplam 90 milyar tutarında yatırım yapğtık. Bay Kemal’in Büyükşehir Belediyesi acaba ne yaptı İzmir’e? Yağmurlar yağdığında İzmir’i nasıl su basıyor görüyorsunuz. Sağlıkta toplam 122 tesisi şehrimize kazandırdık. 2060 yataklı Bayraklı Şehir Hastanemizi inşallah bu yıl içinde tamamlayıp hizmete sunmayı hedefliyoruz. Bundan tam 2 yıl önce yaşanan depremin ardından İzmir’in sokaklarında enkazdan enkaza koşuyorduk. Bay Kemal neredeydi? Turist gibi geldi, dolaştı. Biz tüm ekibimizle buradaydık. Yılmaz Erbek apartmanındaki yavrularımızı, Rıza Bey apartmanında, Cumhuriyet sitesinde yitip giden canlarımızı biz unutmadık. O gün İzmirlilere söz verdik. Önce çocuklarımızı kurtaracağız, sonra yuvalarını teslim edeceğiz. Depremin üzerinden bir yıl geçmeden 741 bağımsız bölümden oluşan konutları depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Bayraklı’da yerinde dönüşümle yaptığımız konut ve işyerlerinin büyük kısmını tamamladık. Rezerv alanındaki 3657 konut inşaatı sürüyor. İnşallah yıl sonuna kadar tüm konutları İzmirli kardeşlerimize teslim etmenin gururunu yaşayacağız. Ama birileri hala kendi hizmet binalarını ne yapacaklarına daha karar veremiyor. İnşallah İzmirli kardeşlerimiz bu farkı görüyor ve herkesin notunu veriyor.

Şehrimize 4 Millet Bahçesi yapıyoruz. İstanbul – İzmir otoyolu sayesinde İstanbul’a 3.5 saatte varabilmenizi sağladık. Torbalı-Ödemiş-Kiraz yolunu, İzmir-Çeşme ayrımı Seferihisar-Selçuk-Kuşadası ayrımı yolunu, çevre yolu dahil Bergama-Soma-Akhisar yolunu 2023 yılında tamamlıyoruz. İzmir-ankara YHT hattının yapımı devam ediyor. Adnan Menderes Havalimanı’nı baştan aşağı yeniledik, kapasitesini arttırdık. İzmir’e 33 baraj inşa ettik, 8 baraj daha inşa ediyoruz. İzmirli çiftçilerimize bugüne kadar 7 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Sizlerden bu eser ve hizmetleri her fırsatta İzmirlilerle paylaşmanızı istiyorum. Ancak bu şekilde eser ve hizmet siyaseti ile istismar siyaseti arasındaki farkı İzmirlilere gösterebiliriz. İzmir’de bu defa önümüzdeki tabloya yakışır netice elde edeceğimize ben inanıyorum.” dedi.

Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor
Bakan Soylu tarih verip duyurdu: Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale Jandarma Eğitim Merkez Komutanlığı’nda düzenlenen Yedek Subay Temel Eğitim Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, mezunların millet için önemli görevlerde bulunacağını söyledi.

Bu şerefli üniformayı giyen gençlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Soylu, şöyle konuştu:

“Onlara destek olalım. Onları yetiştiren, okullarına gönderirken Ayetel Kürsilerle zırhlandıran, sınavlara gireceğinde onlarla heyecanlanan, onların ferasetinin ve zihninin açık olması için dualar okuyan aileler… Burada ortaya koyduğunuz duruş ve adanmışlık, bu millete de dünya mazlumlarına, etrafımızdaki istikrardan yoksun bırakılmaya çalışan coğrafyaya da çok lazımdır. Sizler bu ülkenin evlatları, bu ülkenin polisi, bu ülkenin jandarması, bu ülkenin Mehmetçiği, bu ülkenin leventleri, nihayetinde bu dünyadaki mazlumların sigortasısınız. Çünkü bu dünyanın gelişmişleri, bu dünyanın küresel efendileri, dünyayı yönetenleri verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Tarif ettikleri hiçbir hayale bizi götürmediler. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı. Dünyaya güya umut verdiler, kendi medeniyetlerindeki ayrılıkları birleştirdiler ama arkasından dönüp Mostar Köprüsü’nü yıktılar. Doğu ve bizim coğrafyamızı, Müslüman dünyasını ötekileştirdiler. İkinci Dünya Savaşı’nda harabe olmuş ülkelerini doğudan gelen göçmen iş gücüyle yeniden imar ve inşa ettiler.”

Batı ülkelerine eleştiri

Soylu, Almanya’da 16 milyon, Amerika’da 51 milyon göçmenin yaşadığını dile getirdi.

Orta Doğu ve Afrika’dan gelen göçmenlere Akdeniz’i ve Ege’yi 11 yıldır “mezarlık” yapanların, göçmen botlarını kurşunladığını vurgulayan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bize yıllarca hukuk dersi verdiler ama PKK’dan DEAŞ’a, FETÖ’den DHKP-C’ye kadar desteklemedikleri terör örgütü kalmadı. Bize yıllarca demokrasi dersi verdiler. Bizim ülkemizden Afrika’ya, Orta Doğu’ya, Orta Asya’ya kadar darbe tezgahlamadıkları ülke kalmadı. Bize yıllarca insanlık dersi verdiler. Afrika’da sömürmedikleri ülke kalmadı. Irkçılık yapmadıkları millet kalmadı. Bize yıllarca gelişmişlik ve medeniyet dersi verdiler. Avrupa’da üretip doğuya satmadıkları sentetik, kimyasal uyuşturucu kalmadı. İnsanlık adına huzur ve refah adına dünyaya ne söyledilerse yalan çıktı. Size niye ihtiyaç var biliyor musunuz? Çünkü dünyada ürettikleri kötülük de artık bunların kontrolünden çıktı. Eskiden kirli de olsa tezgahlarına hakimdiler. Oyunlarına, kurgularına hakimdiler ama artık öyle değil. Ne terörü ne göçü ne uyuşturucuyu ne de iç savaşları hatta Ukrayna’daki gibi dış savaşları bile kontrol edebiliyor değiller. Aklı başında bir diplomasi, aklı başında bir barış üretebilecekleri kabiliyetleri artık söz konusu değil. Dünyayı nereye sürüklediklerini Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de kurdukları tezgahların neticesini hesaplayabiliyor değiller. Batı medeniyeti bugün mızıkçı çocuklar gibi huzur bozmaktan başka kendi problemlerini doğuya yıkmaktan başka bir şey düşünmüyorlar, bir şey yapmıyorlar ve yapamıyorlar.”

Türkiye’nin güçlü ve ayakta kalmak zorunda olduğunu anlatan Soylu, sadece kolluk birimleriyle değil üretimiyle, sanayiyle, mühendisiyle, öğretmeniyle, ahlakıyla, aile yapısıyla, çalışkanlığıyla, inancıyla hep birlikte ayakta kalmak zorunda olunduğunu ifade etti.

“Savunma sanayimizde millilik ve yerlilik oranımız yüzde 80’lere dayandı”

Türkiye’nin kendi savunma sanayi ürünlerini üretmeye başladığını hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayimizde yüzde 20’deydi bizim millilik ve yerlilik oranımız. Bugün yüzde 80’lere dayandı. Şimdi yeni bir harekatın hazırlığını yapıyoruz. O gün Zeytin Dalı Harekatı’nda Afrin’e girerken, kahraman Mehmetçiğimiz ve bütün arkadaşlarımız bir büyük mücadeleye adanmışlık ruhuyla giderken, dünyadaki Batılı ülkeler bize ambargo uyguladılar. Zannettiler ki biz Afrin’de çakılıp kalacağız. Bizim mühendislerimizi, savunma sanayindeki kahramanlarımızı hesap etmediler. Mühimmatlarımızın bittiği haberi gelmeden, Batının ürettiklerinden daha iyisini üretip, Afrin’de mücadele eden ve terör örgütünden oraları temizleyen kahramanlarımıza yetiştiren; Almanya’nın, Amerika’nın savunma sanayi değil, bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı hilalin onurunu yaşayan bizim Türk mühendislerimiz bizim evlatlarımızdı. Allah onlardan razı olsun. Bizi kimseye muhtaç etmediler. Yıllarca İsrail, Amerika bize insansız hava aracı verecekler diye bekleşirken, bozulduğunda ‘Tamir eder misiniz?’ diye rica eden gözlerle bakan Türkiye’den, bugün içinde bulunduğumuz Jandarma Genel Komutanlığının 50’nin üzerindeki insansız hava aracını ülkemin terörle mücadelesinde, göçle mücadelesinde Ege’den Akdeniz’e kadar Gabar Dağı’ndan Cudi dağlarına kadar Tendürek’ten Ağrı Dağları’na kadar adım adım merhale merhale evlatlarımızın aşağıda bu mücadeleyi gerçekleştirirken hem beşik gözetleme yapan hem de terör örgütüne kımıldayabilecek bir alan bırakmayan anlayışını üreten de Amerika’nın, Avrupa’nın adamları değil bizim şu göğüslerinde ay yıldızlı inancı taşıyan evlatlarımızdır.”

“Had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız”

Bakan Soylu, kendi helikopteriyle, ATAK helikopteriyle, hücum helikopterleriyle beraber bu mücadeleyi gerçekleştiren bir ülkenin mensupları olduklarına dikkati çekti.

Bu dünyayı karanlığa sürüklemek isteyenlerin affına teslim olmayacaklarını dile getiren Soylu, şu ifadelere yer verdi:

“Bize terörü dayatanlara, bize LGBT’yi dayatanlara, bize ekonomik esaret dayatmaya çalışanlara, bize merhametsizliği, bize mazluma sırt çevirmeyi, bize teröristle pazarlık etmeyi dayatanlara, 3-5 emanet silah buldu diye bize özgürlüğümüz için hürriyetimiz için bağımsızlığınız için bunu çekemedikleri için Ayasofya’da Ezanı Muhammedi okunuyor diye parmak sallayıp had bildirmeye çalışanlara teslim olmayacağız. Türkiye bugün içeride PKK meselesini Allah’ın izniyle gündem olmaktan çıkarmıştır. Yılların mücadele, tecrübesi ve emeğini, terörle mücadele stratejimizde yaptığımız büyük değişimle birleştirdik, bugün Doğu ve Güneydoğu’da çok farklı bir huzur iklimini yaşıyoruz. Şırnak’ta, Cudi’de silah sesleri değil tenis raketi sesleri yankılanıyor. Uluslararası tenis turnuvası düzenledik, adına da Cudi Cup dedik. Bunu söylememizin sebebi şudur: Kendi milletimize mesaj veriyor değiliz. Binlerce silahla, mühimmatla birlikte onlara yaptığı eğitim desteğiyle birlikte Türkiye’nin zenginliğine gözünü dikmiş, Türkiye’nin huzuruna gözünü dikmiş, Avrupa’ya ve Amerika’ya mesaj veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.”

Göç politikası ve yönetimi

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye’nin güneyindeki gelişmelere değinerek, şunları anlattı:

“Yanı başımızda bir terör devleti kurmak istiyorlar. Bir terör koridoru oluşturmak istiyorlar. Oralardaki insanları başta bizim ülkemiz olmak üzere sürgün edip kendilerine Batının maşası, militan bir devlet kurmak istiyorlar. Hiçbirine müsaade etmiyoruz. İdlib’de ve diğer operasyon bölgelerinde güvenli alanlar oluşturuyoruz. Hayatı normalleştiriyoruz. Biz Batı gibi orada sömürge alanı oluşturmuyoruz. Kendi kendilerini yönetebildikleri, huzuru sağlayabildikleri bir alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Hem oralardan ülkemize yeni bir göç akınını engelliyoruz hem de ülkemizdeki göçmenlerin oralara onurlu ve güvenli geri dönüşlerini sağlamak için güvenli bölgeler oluşturuyoruz. Bir yandan kaçak göçmenleri engellemek için sınır güvenlik önlemlerimizi en üst seviyeye getiriyoruz. Diğer yandan kaçak göçe kaynaklık eden ülkelerdeki istikrarsızlığın giderilmesi için medeniyetimize ve tarihimize uyan bir rehberlik ortaya koymaya çalışıyoruz. Kimsenin elini havada bırakmıyoruz. Kimseye sırtımızı dönmüyoruz. Kim ne derse desin dünyanın en stratejik ve en başarılı göç yönetimini ortaya koyuyoruz. Tüm fitne ve deformasyon çabalarına rağmen göçü bu ülke için bir güce, geleceğe ait bir katkıya dönüştürmek için de çabalıyoruz.”

Soylu, özellikle 15 Temmuz’dan sonra tüm kurumlarda büyük bir yenilenmeye ve güçlenmeye gittiklerini belirtti.

Türk jandarmasının, dünyanın en gelişmiş, dünyanın en modern, dünyanın en kurumsal kapasitesi yüksek, sorumluluk sahası en geniş ve en başarılı jandarma teşkilatlarının başında geldiğini aktaran Soylu, şöyle konuştu:

“Pek çok kurumda olduğu gibi jandarmamızda da 15 Temmuz’dan sonra büyük bir yenilenme yaşadık. Personel mevcudu bugün itibarıyla 192 bin seviyesine çıkmıştır. Yüzde 58 olan profesyonelleşme oranı bugün itibarıyla yüzde 87 olmuştur. 15 Temmuz sonrasında jandarma envanterine ilk defa silahlı hücum helikopteri, ilk defa taktik ve operatif İHA ve SİHA aldık. Bunlarla çok etkili operasyon yaptık. Operasyon demişken, haberlerde bir terör olayı haberi verilir, peşinden şöyle bir cümle gelirdi: ‘Olay sonrası geniş çaplı operasyon başlatıldı.’ Biz artık öyle yapmıyoruz. Olay sonrasını beklemiyoruz. Bu hain terör örgütünün son teröristi etkisiz hale getirilinceye kadar kesintisiz operasyon halindeyiz. Durmak yok. Nefes almak yok. Nefes aldırmak yok.”

“Cumhurbaşkanımız talimatı verdi”

Bakan Soylu, ikna timleri kurduklarına işaret ederek, “Bu hainlerin kaçırıp kandırdıklarını dağdan indiriyor, adalete teslim ediyoruz. Bir yandan da bunların tüm silahlı unsurlarına bu devlete doğrultulmuş tüm silahlara gereken cevabı veriyoruz. Herkes duysun: Sayın Cumhurbaşkanımız talimatı verdi, hazırlıklar yapılıyor. Münbiç’te, Tel Rıfat’ta… Allah’ın izniyle Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girmeden yani 29 Ekim 2023’ü yaşamadan Kandil’i de temizleyip, ay yıldızlı bayrağı o terör yuvalarının tepesine takmak bizim boynumuzun borcudur.” ifadelerini kullandı.