Yüksek Seçim Kurulu seçime girebilecek 3 partiyi daha açıkladı parti sayısı 27 oldu
Yüksek Seçim Kurulu seçime girebilecek 3 partiyi daha açıkladı parti sayısı 27 oldu

Bugünkü Resmi Gazetede nüfusu 2 binin altına düşünce 2014’te köy statüsüne düşürülen, yürütülen yargı sürecinin ardından yeniden beldeye dönüştürülmesine karar verilen Çankırı’nın Orta ilçesine bağlı Dodurga beldesinde 3 Temmuz’da yapılacak seçime ilişkin karar yayımlandı.

Kararda, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu kapsamında siyasi partilerin seçime girebilmeleri için seçimlerden en az 6 ay önce illerin yarısında teşkilat kurmaları ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya TBMM’de gruplarının bulunmasının gerekli olduğu anımsatıldı. Ayrıca bu kapsamda seçime katılacak partilerin belirlenmesinin ve ilan edilmesinin de YSK’nin görevleri arasında olduğu kaydedildi.

Sarıgül ve İnce’nin partileri seçime giriyor
Buna göre, daha önce 24 olan seçime katılabilme yeterliliğine sahip partilere Adalet Partisi, Memleket Partisi ve Türkiye Değişim Partisi’nin de eklenmesiyle seçime katılabilecek parti sayısı 27’ye yükseldi.

Seçimlere katılabilecek partiler şunlar:

Adalet Partisi, AK Parti, Anavatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Halkların Demokratik Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Muhafazakar Yükseliş Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi ve Yeniden Refah Partisi.

Zafer Partisi yeterliliği sağlayamadı
Son dönemdeki çıkışlarıyla gündeme gelen Ümit Özdağ’ın genel başkanlığını yaptığı Zafer Partisi henüz seçimlere girebilecek yeterliliği sağlayamadı.

Seçim anketinde Ümit Özdağ sürprizi! Son ankette dengeler sarsıldı
Seçim anketinde Ümit Özdağ sürprizi! Son ankette dengeler sarsıldı

Areda Survey tarafından son seçim anketine ilişkin sonuçlar yayınlandı. Ankette yüzde 36.9 ile birinci parti olarak AK Parti çıktı. AK Parti’yi CHP takip ederken, MHP’den sürpriz bir çıkış geldi. MHP, yüzde 10.1 aldı. Son dönemde adını duyurmayı başaran Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi ise yüzde 1.1’de kaldı.

Türkiye’de siyaset arenası hızlı gündem değiştirirken, yaşanan tartışmaların ardından partilerin oylarındaki değişimler de hayli merak ediliyor. Zaman zaman yaptığı seçim anketleriyle bilinen Areda Survey de son seçim anketinin sonuçlarını paylaştı.

MHP’den sürpriz
Ankete, daha önceki anketlerde 6 ila 7 puan bandında çıkan Mhp’nin yüzde 10.1’lik oy oranı damga vurdu. Sığınmacı tartışması nedeniyle ismi sık sık gündeme gelen Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi ise yüzde 1.1’de kaldı.

AK Parti birinci sırada
Yapılan ankette katılımcılara, ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ diye soruldu. Ankette AK Parti yüzde 36.9 oy oranıyla ilk sırada yer alıyor. AK Parti’yi yüzde 25.1 oy oranıyla CHP takip ediyor. Üçüncü sırada yüzde 11.8 oy oranıyla İYİ Parti bulunuyor. İYİ Parti’yi ise yüzde 10.1 ile MHP takip ediyor.

Diğer partilerin oy oranı ise şöyle:

HDP: Yüzde 9.4

Yeniden Refah Partisi: Yüzde 1.3

Zafer Partisi: Yüzde 1.1

Saadet Partisi: Yüzde 1.0

Deva: Yüzde 0.9

Memleket Partisi: Yüzde 0.7

Türkiye Değişim Partisi: Yüzde 0.4

Büyük Birlik Partisi: Yüzde 0.3

Gelecek Partisi: Yüzde0.2

Suriyeliler anketinde yüzde 91'le birinci parti çıktı! Sonuçları Yeni Şafak yazarı yazdı
Suriyeliler anketinde yüzde 91’le birinci parti çıktı! Sonuçları Yeni Şafak yazarı yazdı

Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında Areda Araştırma’nın son anketine yer verdi. Ankete göre, Türkiye’yi Rusya ile Ukrayna arasında barışı sağlama konusundaki çabalarını başarılı bulanların oranı yüzde 67,4 çıkarken, başarılı bulmayanların oranı yüzde 32,6 olarak ölçüldü.

Ankete katılanların yüzde 94,4’ü, Amerika ve Batılı ülkelerin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bitmesini istemediğini düşündüğünü dile getiriyor.

Öte yandan söz konusu ankette Suriyeli sığınmacıların geri dönüşleriyle ilgili şu sonuçlar çıktı:

Hepsi derhal gönderilsin (%42,8)
Suriye’de barış sağlandıktan sonra hepsi gönderilsin (%31,2)
Barış sağlanınca faydalı olanlar kalsın, diğerleri gönderilsin (%22,2)
Hiçbirinin gönderilmesine gerek yoktur (%3,8)

sığınmacılar için, “Hepsi derhal gönderilsin” cevabını verenlerin çoğunluğunun muhalefet partilerini destekleyen kesimlerde olduğu görülüyor:

-CHP Seçmeni: %73,7

-İYİ Parti Seçmeni: %91,5

-HDP Seçmeni: %54,5

AK Parti ve MHP seçmeninde ise bu oranın önemli ölçüde düşük olduğu görünüyor.
“Sığınmacıların hepsi derhal gönderilsin” diyenlerin oranı:

-AK Parti Seçmeni: %16,1

-MHP Seçmeni: %21,8

Ankette bu pazar bir genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusuna ise katılımcıların yanıtları şöyle:
AK Parti:%36,9
CHP: %25,1
İYİ Parti: %11,8
MHP:%10,1
HDP:9,4

Fatih Altaylı'dan olay SADAT yazısı!.. 'Tweet atmak değil tweette yazılan suçsa...'
Fatih Altaylı’dan olay SADAT yazısı!.. ‘Tweet atmak değil tweette yazılan suçsa…’

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle hapse mahkum edilmesiniyle ilgili, “Türkiye’de tweet attı diye hakkında soruşturma başlatılan bir kişi yok. Tweetin içinde yazandan dolayı soruşturma açılıyor” dedi. Bozdağ’ın bu sözleri tartışılırken, SADAT kurucusu Ersan Ergür’ün “Bu vatan kanla alındı, kanla savunuluyor. Bu vatanı Türkiye düşmanları ile işbirliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz… Etmeyeceğiz! Vatan sağ olsun…” paylaşımını geldi. Fatih Altaylı bugün “Bu tweet’in içeriği nasıl!” diye hem savcılara hem de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu. İşte Ataylı’nın yazısının ilgili bölümü:

İstemedikleri bir seçim sonucu olursa bunu tanımayacaklarını…
Beklediğim bir konu daha var.
Bunu da savcılarımızdan ve “Tweet atmak suç değil, içeriği suç” diyen Adalet Bakanı Bozdağ’dan bekliyorum.
SADAT adındaki paralı asker ve lejyoner şirketinin kurucu ve yöneticisi sandıktan çıkacak sonuçların önemli olmadığını, istemedikleri bir seçim sonucu olursa bunu tanımayacaklarını açık açık yazıp söyledi.

Bunu söyleyen elinde ordusu, silahları olan bir şirketin yöneticisi…
Bunu söyleyen herhangi biri değil.
Elinde ordusu, silahlı adamları, paralı askerleri olan ve sağa sola asker yollayan bir şirketin yöneticisi.
Yani söylediğini yapabilecek değilse bile en azından deneyebilecek imkanlara sahip birisi.

Bir savcı da çıkıp ‘sen ne diyorsun’ demiyor
Kimseden çıt yok.
Ne bir savcı ne de demokrasinin yılmaz bekçisi olduğu iddiasındaki iktidar.
Duymaza, almaza, görmeze yatıyorlar.
Bir tane de adam gibi savcı çıkıp “Sen ne diyorsun, gel bir bakalım bize de de anlat” demiyor.

Demokrasiye karşı silahlı ayaklanma tehdidi
Adam tam olarak demokrasiye karşı silahlı ayaklanma yaparız diyor.
Sandığı kabul etmeyiz diyor.
Bir kişi bile bu sözlerin arkasındakini merak etmiyor.
Hukuk devletinde kimsenin gıkı çıkmıyor.

O sözleri ben söylesem ne olurdu?
Bunu ben diyor olsa idin, bunu muhalif bir siyasetçi ya da elinde beylik silahından başka bir şey olmayan emekli bir asker diyor olsa idi bugün kıyamet kopuyor, savcılar bu kişinin ifadesini almak ve tutuklu yargılamak için sıraya giriyor olurdu.
Ama SADAT yöneticisi deyince kimsenin gıkı çıkmıyor.
Herhalde bunu da yargılamak için bir 10 yıl geçmesini bekliyorlar.

Uğur Dündar kulis paylaştı: Dolar, enflasyona dayalı tahville düşürülecek baskın erken seçime gidilecek
Uğur Dündar kulis paylaştı: Dolar, enflasyona dayalı tahville düşürülecek baskın erken seçime gidilecek

İktidar partisi seçimlerin zamanında yapılacağı söylese de erken seçim iddiaları gündemden düşmüyor.

Dolar kurundaki yükselişin önüne geçmek isteyen hükümetin yeni bir hamle hazırlığı içinde olduğu konuşuluyor. 

“Görece bir rahatlama olacak”
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, AK Parti kaynaklarından iyi haber alan bir dostunun kendisini aradığını belirterek edindiği aldığı kulis bilgiyi onun ağzından bugünkü yazısında paylaştı:   

“Dövizin bir süre daha yükselmesi beklenecek. Pik yaptıktan sonra enflasyona endeksli bir tahvil çıkarılarak, hem tasarrufların buna yönlenmesi, hem de doların tıpkı KKM’ye geçişte olduğu gibi belirli bir seviyeye inmesi sağlanacak. Yaz aylarında turizmden gelen döviz akışı da buna eklenince, görece bir rahatlama olacak. Sebze ve meyve fiyatlarındaki mevsimsel düşmeyi iktidar ‘Bakın enflasyonda söz verdiğimiz düşüş başladı’ diye pazarlayarak, ilk fırsatta baskın erken seçime gidecek. Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. kez seçilmesinin önündeki Anayasal engel de aşılacak…”

6 Kasım'da erken seçim yapılacak mı? TBMM Başkanı Şentop konuştu
6 Kasım’da erken seçim yapılacak mı? TBMM Başkanı Şentop konuştu

Erken seçim iddialarıyla ilgili TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan açıklama geldi. TBMM Başkanı Şentop’un açıklamaları şöyle:

“Tabanı sıcak tutmak için siyasiler bu söylemleri kullanırlar. Eskiden Meclis’te alalade bir çoğunluk ile seçim kararı alınıyordu. Şimdi ya Cumhurbaşkanı ya da nitelikli çoğunlukla alınabiliyor. Yeni anayasa değişikliği ile erken seçim ihtimali sıfıra düştü. Yeni sistemi anlamamaktan kaynaklı bir durum. Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum.”

Ekrem İmamoğlu: Onları seçimde hıçkıra hıçkıra ağlatacağız
Ekrem İmamoğlu: Onları seçimde hıçkıra hıçkıra ağlatacağız

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 21 Eylül’e ertelenen davasının ardından çok sert açıklamalarda bulundu. İçileri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçimlerin ardından yaptığı “Kaybedince ‘Hüngür hüngür ağladım” açıklamasını hatırlatan İmamoğlu, “Alıştılar ağlamaya önümüzdeki seçimde de inşallah onları hep birlikte hıçkıra hıçkıra ağlatacağız” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK Başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın 21 Eylül’e ertelenmesinin ardından çok sert açıklamalar yaptı.

Saraçhane’deki İBB binasında basın mensuplarına açıklama yapan İmamoğlu, “Tek ağlamalarının sebebi onlar buranın kendi malı, mülkü olduğu algısına kapıldılar. Aynı duyguları bu ülkenin her safında düşünüyorlar. Böyle bir hülyada, rüyadalar. Alıştılar ağlamaya önümüzdeki seçimde de inşallah onları hep birlikte hıçkıra hıçkıra ağlatacağız” dedi. Ekrem İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

– İçişleri Bakanı deyip geçmeyin seçim güvenliğinden sorumlu birinci ya da ikinci kişidir. Seçim akşamı bile görevini ihmal edip rakibimle toplantı yapacak kadar görevini ihmal edecek bir kişiydi. Seçimi tersine çevirmek için İstanbul’un bazı ilçelerinde elinden geleni ardına koymamış birisiydi.

– Kaybedince ‘Hüngür hüngür ağladım’ diyecek kadar hırslı aynı zamanda sulugöz birisiymiş onu anladık. Bir şehirde yerel yönetim sandıkla değişince neden hüngür hüngür anlar? Neyi kaybettin? Üstün vatandaşlarımızın bunu anlaması lazım.

– Tek ağlamalarının sebebi onlar buranın kendi malı, mülkü olduğu algısına kapıldılar. Aynı duyguları bu ülkenin her safında düşünüyorlar. Böyle bir hülyada, rüyadalar. Alıştılar ağlamaya önümüzdeki seçimde de inşallah onları hep birlikte hıçkıra hıçkıra ağlatacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kasım ayında erken seçim olacak iddiasıyla ilgili açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kasım ayında erken seçim olacak iddiasıyla ilgili açıklama

Muhalefet partileri son dönemde 6 Kasım’da erken seçim olcağı iddiasını ortaya attı.  Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Azerbaycan dönüşü muhalefetin kasım ayında erken seçim olacak iddiasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sordu ve aldığı cevabı bugünkü köşe yazısında böyle aktardı:

Hiç duraksamadan cevap verdi. Çok kesin ve net konuştu. “Seçimler zamanında yapılacak. 2023 haziranında” dedi. Ardından ekledi, “İnşallah hayırlı olacak”.

Erdoğan’a bu soruyu yöneltmeden birkaç gün önce, kasımda erken seçim konusunu AK Parti yetkililerinden biriyle konuşmuştum. “Cumhurbaşkanımız erken seçim konusunda en ufak bir sinyal bile vermiyor. Seçimler 2023 haziranında” demişti.

Kasımda seçim iddiası
Peki Kılıçdaroğlu, kasımda erken seçimi nereden çıkardı? Çünkü bir süredir CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun tarih vererek kasımda erken seçim olacağını söylediği konuşuluyor. MYK’da da gündeme gelmiş. Kılıçdaroğlu yakın çevresine de söylüyormuş. 6 Kasım veya 27 Kasım’da seçime gidilmesini bekliyormuş.

Gerekçesi ne?
CHP’liler erken seçim için bilinen gerekçeleri sıralıyorlar. Yaz mevsimi nedeniyle fiyatların gerilemesi, asgari ücrette iyileştirme, memur ve emekli maaşlarına temmuz ayında enflasyon farkının verilmesi, enflasyon endeksli süper bonoların çıkarılması, Suriye’de PKK-YPG’ye yönelik operasyon gibi.

ABD medyası yazdı: Erdoğan'ın seçimde tek rakibi var, 'hapse girmezse...'
ABD medyası yazdı: Erdoğan’ın seçimde tek rakibi var, ‘hapse girmezse…’

Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve gelecek yıl yapılması planlanan seçimler öncesinde ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg kapsamlı bir analiz hazırladı. Makalede, “Anketlerde fiyatlar Erdoğan’ı geriye çekerken, enflasyon Erdoğan’ın tek rakibi” başlığı kullanıldı.

Makalede, muhalefetin halen net bir rakip belirlemediğine dikkat çekilirken, “Parlamenter sisteme dönmek isteyen altılı masa olarak da bilinen muhalefetin oluşturduğu koalisyon henüz 2018’de bütün gücü alan Erdoğan’ın karşısına bir aday koymadı” hatırlatmasını yaptı.

Fiyatlar anketlerde onu geriye çekerken enflasyon, Erdoğan’ın tek rakibi
Erdoğan’ın aldığı kararlarla birlikte yükselen enflasyonun Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının en acil tehdidi olduğuna dikkat çekilirken son dönemde yapılan anketlerde AK Parti ve Erdoğan’a desteğin de düştüğü belirtildi. Bloomberg’de yayınlanan makalede, “Fiyatlar anketlerde onu geriye çekerken enflasyon, Erdoğan’ın tek rakibi” başlığı atıldı. 

Türkiye faizde tam tersini yaptı
Makalede bütün dünyada corona virüsü dolayısıyla fiyatların arttığı ve tedarik zincirinde sıkıntılar yaşandığı hatırlatılırken Türkiye’deki enflasyon sorununun arkasında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merkez bankası kararlarına müdahale etmesi ve faiz ile ilgili kararları olduğu da belirtildi. Analizde, “Normalde, enflasyon bir ekonomi için sorun olmaya başladığında merkez bankası faizi artırır ve fiyatları indirmeye çalışır. Fakat Türkiye tam tersini  yaptı” denildi. Makalede, Türkiye’de enflasyonun Nisan’da yüzde 70 seviyelerine çıktığına da dikkat çekilirken, bu seviyenin Erdoğan’ın 20 yıl önce seçim zaferinin sağlandığı dönemdeki kadar yüksek olduğu da vurgulandı.

‘Hapsi girmezse muhalefet vaadini gerçekleştirebilir’
Erdoğan’ın inşaat ve emlak sektörü bazlı bir büyüme modelini izlediği ve ucuz parayı kullandığına dikkat çekilirken, “Erdoğan büyük ekonomik deneyini yani yüksek faizin yüksek enflasyona sebep olduğuna dair okuduğunuz bütün ekonomi kitaplarındaki düşüncenin tersini durdurmak için hiçbir sinyal vermiyor. Muhalefet partileri de göreve gelirlerse merkez bankasının güvenilirliği ve bağımsızlığını sağlama vaadinde bulunuyorlar. Bunu cezaevine girmezlerse yapabilirler” denildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevine gönderilme ihtimali olduğuna dikkat çekilirken Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza da hatırlatıldı.