İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert

İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, depremde yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için oluşturduğu “Hatay Yeniden” vizyonuyla yaşanabilir bir kent sözü veriyor.
“H’ATA’YA BORCUMUZ VAR, ÖDEYECEĞİZ”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, depremde yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için yerel, ulusal ve uluslararası kaynakların kullanılacağı “Hatay Yeniden” vizyonunun kentin aydınlık yarınlarının habercisi olacağını söyledi.
Hatay’da yürüttüğü sıradışı seçim kampanyasıyla dikkatleri üzerine çeken ve son günlerde yapılan kamuoyu anketlerinde istikrarlı yükselişini sürdüren Nusret Cömert, “Binlerce yıllık geçmişiyle kültürlerin buluşma noktası olan ve topraklarındaki bereketi halkıyla ve ülkesiyle paylaşan Hatay’a hizmette cömert davranacak bir yerel yönetim anlayışının tam zamanıdır.” dedi.
“Hatay Yeniden” vizyonu ile kenti yeniden inşa sürecinin, halk, yerel, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin kararlı ve güçlü projeleriyle mümkün olabileceğini vurgulayan Nusret Cömert, bunun için gerekli planlamaları ve projeleri uzman bir ekiple tamamladıklarını söyledi. Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğine dikkati çeken Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle, birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonuyla, tarihi ve kültürel dokuyu koruyarak, afetlere dirençli, müreffeh, uygar ve yaşanabilir bir şehir inşa edeceğiz” ifadesini kullandı.
“Acılarımız ve kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, Hatay’ın yeniden inşasının siyaset üstü bir konu olduğunu ve öncelikle Hataylıların yaşanabilir ve çağdaş bir kente kavuşması gerektiğini vurguladı.
“Depremde yıkıldık, acılarımız büyük, kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!” diyen Cömert sözlerine şöyle devam etti: “Deprem felaketinin memleketimizde açtığı yaraları sarmak için bireysel katkılarımı yaptım, ama elbette ki bunlar yetmez. Hatay’ımızı alt ve üst yapısıyla yeniden inşa etmek gerekiyor. Hatay’da doğmuş, hem anne hem baba tarafından 10 nesildir buranın bir öz evladı olarak, kısa bir süre önce İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in adaylık davetini kabul ederek bu sorumluluğu aldım. Siyaset üstü bir iş insanıyım. Siyasi referansım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri, Atatürk milliyetçiliği, anayasamızda tanımlanan Türk Milliyetçiliği’dir. Başta Ulu Önder Atatürk ve aziz şehitlerimiz olmak üzere; Hatay’a karşı tarihi bir sorumluluğumuz ve borcumuz var. Bu borcu ödeyeceğiz.”
“Hatay için tarihi bir aşamaya geldik”
Yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğinin altını çizen Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle; birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonum için planım hazır ve nasıl yapacağımı da çok iyi biliyorum. Hatay’ı yeniden inşa ederken projeler ve finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendireceğim, uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğim. Birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayışı hakim kılarak Hatay’ımız için bir koordinatör görevi yürüteceğim.” diye konuştu.
“Hatay, kültür turizminin başkenti olacak”
Hatay’ın pek çok yerinin büyük arkeolojik değere sahip olduğunu, şehri yeniden inşa ederken bu tarihi mirası koruyacağını da vurgulayan Nusret Cömert, “İlimizin tarihi alanlarını açık hava müzesine dönüştüreceğim. Oluşturacağım kültür rotalarıyla çeşitlendirilmiş turizm alt yapısıyla katma değeri en yüksek turizm çeşidi olan kültür turizmini kentimize getireceğim. Hatay’ı kültür turizminin başkenti yapacağım.” dedi.
Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım. ”
Hazırladığı planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini koruyacağının altını çizen Nusret Cömert, şunları söyledi: “Bu planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini korurken altyapısı ve üstyapısının doğru şekilde oluşturulduğu, ulaşım entegrasyonun sağlandığı, lojistik düzenlemelerinin yapıldığı, ihtiyaca uygun işyerlerinin belirlendiği, sanayi ve üretim alanlarının büyümeye elverişli olarak planlanıp hayata geçirildiği ve kent peyzajının yapıldığı güzel Hatay’ı yeniden inşa edeceğim. Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım. Bu yeni yaşam bölgelerinin her mahallesinde parklar, okullar, kreşler, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve spor alanları olacak. Her kesimden ve her yaştan vatandaşım için kafeler, restoranlar, kültür, sanat merkezleri ve sosyal yaşam alanları olacak. Bunları hafif raylı sistemlerle birbirine bağlayacağım.”
“Hataylıların yaşam koşullarını hızla iyileştireceğim”
Göreve gelir gelmez, projelerini hayata geçirmek için sıkı bir çalışma başlatırken çok daha acil yapılması gereken konulara öncelik vereceğini belirten Nusret Cömert, “Çadırlarda, konteynerlerde, çok zor koşullarda hayatını idame ettirmeye çalışan hemşerilerimin yaşam koşullarını iyileştirecek tedbirler alacağım. Konteynerlerde yaşayan hemşerilerimin yağan her yağmurda ıslanmamaları, sıcaktan ve soğuktan korunmalarını sağlayacak önlemler alacağım. Konteyner kent koşullarında, aş evleri, kreşler, çocuk oyun alanları, ortak eğitim ve etüt alanları ile ortak sosyal yaşam alanları oluşturacağım.” ifadesini kullandı.
“Esnaf ve zanaatkar, sağlıklı işyerlerinde hizmet verecek”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Nusret Cömert, İskenderun Esnaf ve Sanatkarları Odası yetkilileri ve Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) ile de görüşerek kent ekonomisinin bel kemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlara yönelik projelerin de hızla uygulanacağını hatırlattı.
Esnaf ve zanaatkarların kentin ruhunu ve kimliğini temsil ettiğini belirten Cömert, “Ticaretin omurgası, ekonominin can damarı, kültürümüzün mayası esnaf ve zanaatkarımız; yıkım görüntüsünün hafızalardan silindiği, hayatın normalleştiği, haksız rekabetin önlendiği, eşit şartlarda ticari faaliyetlerini yapabildiği, altyapısı düzgün ve sağlıklı işyerlerinde hizmet verecekler. Hatayımız’ın sahip olduğu ülkemizin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış insan kaynaklarını cezbedecek bilim ve teknoloji alanlarının oluşumu için gerekli şartları sağlayacağım.” dedi.
“Sahadayım, Hataylıları dinliyor, onların sesine kulak veriyorum”
Hataylıların kendilerini samimi olarak dinleyecek ve empati kuracak vatan evlatlarına, görev adamlarına bugün her şeyden fazla ihtiyacı olduğunu belirten Nusret Cömert, “Ben de bu misyonla Hatay için alanlardayım. Hatay’ın her bir köşesinde her kesimden hemşehrimi dinliyorum, bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Sadece dinlemeye çalışıyorum. Bizi bu yıkımdan kurtaracak şeyin, birbirimizi iyi dinlemek ve Hataylıların geleceğine katılımcı yönetim anlayışıyla yön vermek olduğunun farkındayım. Hatay’da, esnafın da, öğrencinin de, işçinin de, memurun da, emeklinin de, sivil toplum kuruluşlarının da, meslek odalarının da, üreticinin dertleri de burada ortaklaşıyor.” dedi.
“Hatay için tünelin ucunda ışık var mı” sorusuna üç senaryo ile cevap
“Hatay Yeniden” vizyonunu detaylandırarak anlattığı toplantılarda iş insanlarının, meslek odaları yöneticilerinin ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin çok olumlu kanaatlerini belirterek kendisini kutladığını ve başarılar dilediğini vurgulayan Nusret Cömert, bu görüşmelerde kent dinamiklerinin geleceğe yönelik endişelerini, kaygılarını dile getirirken kendisine “Hatay için tünelin ucunda ışık var mı?” diye çok sorulduğunu belirtti.
Nusret Cömert, bu soruya üç senaryo ile cevap verdiğini kaydederek şöyle konuştu: “Uluslararası dev enerji şirketinde üst düzey yöneticilik yaptığım dönemde hep uzun vadeli gelecek senaryolarıyla çalıştık. Dünyadaki değişimlere göre, bütün dinamiklere göre farklı planlarla şirketi konumlandırdık. Hatay özelinde senaryolar düşünürsem üç seçenek ortaya çıkar. Birincisi, her şey şimdiki gibi kalır. Konteynerlerde hayat devam eder. TOKİ binalar yapar, evlere geçişler başlar. İşsizlik, sıkıntılar, sosyal umutsuzluk, intiharlar, kadına şiddet olayları, aile işi şiddet vakaları, vesaire vesaire devam eder… Bu birinci senaryo. Bunun adını koymam gerekiyorsa, ‘Allah Korusun’ senaryosu diyebilirim. İkincisi benim senaryom. Yani “Hatay Yeniden” vizyonumla, benim koordinatör olduğum senaryo. Çok aydınlık, çok parlak. Yani ilki cehennemse bu cennet senaryosu. Siyah ve beyaz kadar farklı görüyorum. Üçüncü senaryo ise yerinde debelenip duran ‘Adet Yerini Bulsun’ senaryosu olur. Ben Hataylı hemşehrilerimin umudu seçeceğine, sandığa gittiğinde ‘Hatay Yeniden’ diyeceğine inanıyorum.”
“Hatay, Doğu Akdeniz enerji üssüne entegre olacak”
Hataylı sanayiciler ve iş insanlarıyla birlikte, katılımcı bir anlayışla ve proje finansmanı koşullarını oluşturarak ilerleyeceğinin altını çözen Nusret Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçireceğimiz projeler, şehrimiz ve ülkemiz ekonomisinin gelişimine katkıda bulunurken beraberinde istihdamı da getirecektir. Karma organize sanayi bölgeleriyle ihtisas organize sanayi bölgelerinin şehrimize kazandırılması, küçük sanayi sitelerinin kurulması için çok yönlü çalışacağız. Zengin doğalgaz rezervlerine sahip Doğu Akdeniz bölgesinin enerji üssü oluşumuna Hatay’ı entegre edeceğiz. Bütün bunları yaparken dünyamızın en büyük sorunu olan karbon salımına bağlı iklim değişikliği tehdidini dikkate alarak net karbon sıfır ilkelerini ve uygulamalarını dikkate alacağız. Hatay’ı yeniden inşa ederken projelerin finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendirirken uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğiz. Hem bugüne hem de yarına güvenle bakacağımız Yeni Bir Hatay inşa edeceğiz. Hatay eskisinden daha iyi olacak!”
/////////
İYİ PARTİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI
NUSRET CÖMERT KİMDİR?

Hatay’da doğdu. Hem anne hem baba tarafından on nesildir Hataylı. Makine Mühendisliği ve İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Eğitimi aldı. Harvard Üniversitesi İleri Liderlik Kıdemli Akademi Üyesi. DamNus Enerji ve Yatırım A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.
1984 – 2014 yılları arasında dünyanın önde gelen bir uluslararası enerji şirketinde, aralarında genel müdürlük, icra kurulu üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığı da olan üst düzey görevlerde bulundu.
Bu şirketin Londra’daki genel merkezinde doğal gaz ve enerji iş kolunda Doğu Akdeniz ülkelerinden sorumlu iş geliştirme müdürlüğü görevini yürüttü. Bu büyük enerji şirketinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden sorumlu olarak bölgede doğal gaz pazarına girişini sağladı.
Türkiye’de doğal gaz sektörünün liberasyonuna öncülük etti. Ülkemizde ilk doğal gaz ithalat ve toptan satış şirketini kurdu ve Rusya ile dünyada özel şirket olarak ilk doğal gaz alım satım sözleşmesini imzalayarak faaliyete geçirdi.
Görev yaptığı uluslararası enerji şirketinin milli petrol şirketimiz olan TPAO ile birlikte Batı Karadeniz’in Türk karasularında ilk derin deniz sondaj faaliyetlerini ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz karasularında ilk üç boyutlu sismik faaliyetlerini, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde ilk kaya petrolü sondaj faaliyetlerini başlattı.
Görev yaptığım öncü enerji şirketinin petrol ve doğal gaz arama alanında Orta Doğu ve Kuzey Afrika Liderlik Ekibi üyeliği, doğal gaz ve enerji alanında Avrupa Liderlik Ekibi üyeliğini yürüttü. Türkiye’nin önde gelen bazı holdinglerinde bağımsız yönetim kurulu üyelikleri ile denetim ve kurumsal yönetişim komite başkanlıklarından bulundu. Harvard Club of New York üyesi olup Trinidad ve Tobago Cumhuriyeti Türkiye Fahri Başkonsolosu.
Aralarında uzun yıllar üyesi ve Enerji Grubu Başkanı olduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği TÜSİAD, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Türk Amerikan İş Adamları Derneği TABA AmCham, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Petrol Platformu Derneği PETFORM, kurucu Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı Enerji ve İklim Değişikliği Vakfı ENIVA, Türkiye-Orta Amerika ve Karayipler İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyeliği yaptığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK, Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı İstanbul Consular Corps ICC, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını Yaptığım Harvard Mezunlar Derneği, Dış Politika Enstitüsü DPE olmak üzere uzun yıllar pek çok sivil toplum kuruluşunda aktif görevlerde bulundu. Yine aralarında Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun da yer aldığı çok sayıda uluslararası konferanslarda konuşmalar, moderatörlükler ve başkanlıklar yapıyor.

Çeşme’ye ‘Geçici Sağlık Merkezi’ Önlemi

Çeşme’ye ‘Geçici Sağlık Merkezi’ Önlemi

Türkiye’nin turizm cenneti Çeşme’nin yaklaşık 50 bin olan nüfusu yaz sezonuyla birlikte 1 milyona kadar çıkıyor.

Çeşme’de yazın artan nüfusla birlikte devlet hastanesinin yetersiz kaldığını söyleyen Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, “Yaz döneminde geçici sağlık merkezlerini hayata
geçirerek yoğunluğu azaltacağız” dedi.

Yaz aylarında yaklaşık 20 kat artan nüfus karşısında mevcut devlet hastanesinin yetersiz kaldığını belirten Çeşme Belediye Başkanı Esat Tanık, hastanedeki hasta yoğunluğunu azaltmaya yönelik Geçici Sağlık Merkezi kuracaklarını ifade etti. Belediye mevzuatının buna izin verdiğini aktaran
Tanık, “Özellikle yaz aylarında belediye bünyesinde doktorlarımızı, sağlık görevlilerimizi istihdam edip sadece Çeşmeli hemşehrilerimizin değil ilçemize gelen tüm vatandaşların sağlık sorunlarını en hızlı şekilde çözeceğiz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ile de görüşeceğiz ve ortaklaşa çözüm üreteceğiz” diye konuştu.

‘EK İSTİHDAM SAĞLANIR’
Sağlık hizmetinin yetersiz kaldığı benzer ilçelerde uygulanan çözümleri de incelediklerini vurgulayan Esat Tanık, “Geçici Sağlık Merkezleri’nin acil sağlık hizmetleri, temel muayene ve tedavi imkanları gibi hizmetleri sunabildiğini gördük. Bunun yanında mobil sağlık hizmetleriyle de belediyelerin, sahil bölgelerine ve yazlık alanlara mobil sağlık üniteleri göndermesi mümkün. Bu üniteler, sağlık taramaları, aşılar, temel sağlık hizmetleri gibi ihtiyaçları karşılayabilir. Bu kapsamda dönemsel olarak ek sağlık personeli istihdam edilebilir” ifadelerini kullandı.

ÖZELLERLE İŞBİRLİĞİ
İlçedeki özel sağlık kurumlarıyla işbirliği yoluna da gideceklerini kaydeden Tanık şöyle devam etti: “Belediyemiz, ilçemizde faaliyet gösteren özel sağlık kuruluşlarıyla işbirliği yaparak yaz aylarında artan talebi karşılayabilir. Bu kuruluşlarla anlaşmalar yaparak, vatandaşlara indirimli veya ücretsiz sağlık hizmetleri sunabiliriz. Yine vatandaşlarımızı sağlık hizmetlerinden daha etkin bir şekilde yararlanmaları konusunda bilgilendireceğiz. Randevu sistemlerini kullanmaları, acil durumlar dışında acil servisleri kullanmamaları gibi konularda farkındalık yarattığımızda sağlık kuruluşlarındaki yoğunluk da azalacaktır”

Uzun vadeli çözüm noktasında ise devlet hastanesinin altyapısını güçlendirilmesi için çalışmalar yapacaklarını vurgulayan Esat Tanık, yeni sağlık tesislerinin kurulması için teşvik edici politikaların izleneceğini de sözlerine ekledi.

Kutu………
DOKTOR TAYİN İSTEMEYECEK
Çeşme’deki kiralık konut fiyatları nedeniyle başta doktorlar olmak üzere birçok memurun ilçeye gelir gelmez ‘tayin’ için çalışmalara başladığını kaydeden Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, “Göreve gelir gelmez ilk işlerimizden biri memurların bu ilçeden gitmesini önlemek olacak. Aldığı maaşın neredeyse 3’te 2’sini kiraya veren memurlarımız için mülkiyeti belediyemizde olacak konutları düşük kiralarla memurlarımıza vereceğiz. Böylece doktorlarımız ve memurlarımız bir an önce Çeşme’yi terk etme telaşına düşmeyecek; motivasyonunu Çeşmelilerin sağlığı için harcayacak” diye konuştu.

Ünlü Emlakçı Şerif Nadi Varlı Türk’ler Dubai’ye Akın Etti Dedi

“Dubai’deki emlak sektöründe Türklerin öncü ismi olan Vartur Broker’ın kurucusu Şerif Nadi Varlı, gece gündüz demeden projelerin satışını tamamlamanın gururunu yaşıyor. Varlı, bu başarıyı dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde nitelendiriyor ve talebin yetişmekte zorlandığını belirtiyor. Türk alıcıların ilk kez en üst sıralara yerleştiğini ve 300,000 dolardan 130,000,000 dolara kadar geniş bir fiyat skalasında ilgi gösterdiklerini dile getiriyor. Herkesin yatırım yapma sebepleri arasında dolarla kira geliri, 12-15 yıl arası yatırımın geri dönüşü, hızlı değer artışı ve düşük vergi maliyeti öne çıkıyor.

Dubai, parlayan yıldızlar arasında yükselmeye devam ediyor ve gayrimenkul sektörü bu yükselişte kilit bir rol oynuyor. Bu dinamik pazarda başarı için güvenilir bir marka ve kurumsal bir yapı şart. İşte tam da burada, Vartur’un sahibi olan Şerif Nadi Varlı liderliğindeki Vartur, Dubai’de dikkat çeken bir başarı hikayesine sahip.

Vartur Gayrimenkul markası, Avrupa’dan Dubai’ye uzanan köklü bir geçmişe sahip. Şerif Nadi Varlı’nın önderliğinde, Vartur lüks konutların satışını global ölçekte gerçekleştiriyor ve özellikle ev, villa, rezidans gibi yüksek standartlara sahip gayrimenkulleriyle Dubai’de tanınıyor.

Şerif Nadi Varlı’nın liderliğindeki Vartur, Dubai’de gayrimenkul sektöründe önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor. Kurumsal yapıları ve güvenilir hizmet anlayışıyla, müşterilere sağladığı değer ve memnuniyet sayesinde marka, bölgede tanınmış bir isim haline gelmiştir.

Dubai’de lüks gayrimenkul talebi her geçen gün artarken, Vartur markasının bu büyüme trendine uyum sağlaması ve müşterilere benzersiz konut deneyimleri sunması, şirketi sektördeki diğerlerinden ayıran özelliklerden biridir.

Vartur’un başarısının arkasında, Şerif Nadi Varlı’nın vizyonu ve liderliği yatıyor. Kendisi, gayrimenkul sektöründeki deneyimi ve profesyonelliği ile markayı global bir oyuncu haline getirmiş ve Dubai’deki varlığını sağlamlaştırmıştır.

Vartur’un sahibi Şerif Nadi Varlı liderliğindeki Vartur markası, Dubai’de güvenilirlik, kalite ve lüksü temsil eden bir marka olarak öne çıkıyor. Şirketin başarısı, liderliğin vizyonu ve müşteri odaklı yaklaşımıyla yakından ilişkilidir ve gelecekte de sektördeki etkisini artırması beklenmektedir.”

Boris Volfman: “Üzüm ihracatı kazandırmaya devam ediyor”

Sofraların vazgeçilmez meyvesi üzüm, ihracatta da vazgeçilmez bir konumda bulunuyor. TÜİK verilerine göre yıllık ortalama 600 milyon dolar ihracat geliri elde edilen tarım ürünü Türkiye için oldukça önemli. Türk üzümünün en önemli müşterisi ise Birleşik Krallık olarak göze çarpıyor. Diğer Avrupa ülkeleri de Türk üzümüne yoğun talep gösteriyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye, dünya üzerinde bir yılda üretilen üzümün yaklaşık %5’ini tek başına karşılıyor. Dünyada yıllık ortalama 73 milyon ton üzüm üretimi gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ise yıllara göre değişim göstermekle birlikte ortalama üzüm üretimi yıllık 3.6 milyon ton seviyelerinde. Bu üretim kapasitesiyle Türkiye dünya üzüm üretiminde altıncı sırada yer alıyor.

“Üzüm ihracatından oldukça iyi bir gelir elde ediyoruz”

Royal Innovative Kurucusu Boris Volfman, “Üzüm Türkiye’nin yüksek üretim ve ihracat kapasitesine sahip olduğu tarım ürünlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu sayede üzüm üretiminden ciddi bir gelir elde edebiliyoruz. Örneğin TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye üzüm ihracatından 599.022.956 dolar gelir elde etmiş. Ayrıca 2.877.558 dolarlık küçük bir üzüm ithalatımız da mevcut. Üzüm üretiminden elde edilen gelir yüksek olsa da şunu ifade etmeliyim ki son yıllarda elde edilen gelirde düşüşler yaşanıyor. Özellikle son 5 yılda üzüm üretim alanlarının yaklaşık %10 azalma göstermesi ihracat gelirlerinde de 30 milyon dolara yakın düşüşe sebep oldu. Bu noktada yapılması gereken şey tekrar üretimin devlet eliyle desteklenmesi ve üzüm üretim alanlarının hızla artırılmasıdır. Çünkü bu ürün hem iç pazarda hem de dış pazarda oldukça rağbet görüyor. İhracatta müşteri problemi olmayan ürünü yönelmek oldukça önemli.” şeklinde konuştu.

 “En büyük üretici Çin, en büyük ihracatçı Peru”

Dünya üzüm üretimi ve ihracatına dair önemli bilgiler aktaran Boris Volfman, “Üzüm dünyada da sevilen ve özellikle kuru üzüm olarak çeşitli ürünlerde kullanılan bir ürün. En büyük üreticisi ise pek çok tarım ürününde olduğu gibi Çin yılda ortalama 11 milyon tonun üzerinde üzüm üretimi gerçekleştiriyor. Çin’in ardından ikinci sırada yıllık 8 milyon ton üretimle İtalya ve 6 milyon ton ile İspanya geliyor. Bu ülkeleri 5.5 milyon tonla ABD ve 5 milyon ile Fransa takip ediyor. İhracatta ise lider konumda bir Güney Amerika ülkesi olan Peru ilk sırada. Peru üzüm ihracatından yılda ortalama 1.2 milyar dolar gelir elde ediyor. İkinci sırada Şili ve üçüncü sıradaysa ABD yer alıyor. Türkiye ise dünya üzüm ihracatında yıllık 600 milyon dolar civarı gelirle altıncı sırada kendine yer buluyor. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, hem üretim hem de ihracat potansiyelimiz kesinlikle daha yukarı sıralarda.” dedi.

 “Türk üzümüne en büyük talep Birleşik Krallık’tan”

Boris Volfman, “TÜİK verilerine göre 2023 yılında en büyük üzüm ihracatı bir Avrupa ülkesi olan Birleşik Krallık’a gerçekleştirildi. Birleşik Krallık Türkiye’den 107.814.333 dolarlık üzüm satın aldı. İkinci sırada ise 73.414.025 dolar ile Rusya bulunuyor. Listenin üçüncü sırasındaysa yine bir Avrupa ülkesi olan Hollanda 61.300.546 dolar ile yer alıyor. Bu veriler ışığında Türk üzümünün Avrupa’da oldukça yoğun talep gördüğünü ifade edebilirim.” şeklinde konuştu.

Üzüm denince akla ilk olarak Manisa geliyor

Tarım ve Orman Bakanlığı raporuna göre Türkiye’de üretilen üzümün %37’si Manisa’da yetiştiriliyor. İkinci sıradaysa %10 ile Denizli bulunuyor. Bir Akdeniz şehri olan Mersin ise üzüm üretiminde %8’lik payla üçüncü sıraya yer alıyor. Bağ alanlarının büyüklüğü incelendiğinde ise birinci sırada yine üretimde de lider olan Manisa bulunuyor. İkinci sırada Denizli ve üçüncü sıradaysa Mardin konumlanıyor.

Saç Ekim Uzmanı Arif Uğur Docs Hair Saç Ekiminde Güvenilir Bir İsim

Saç Ekim Uzmanı Arif Uğur Saç dökülmesi, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen yaygın bir sorundur.

Saç ekimi, bu soruna kalıcı ve etkili bir çözüm sunarak insanların kendilerine olan güvenlerini yeniden kazanmalarına yardımcı olur. Türkiye’nin önde gelen saç ekim merkezlerinden biri olan Docs Hair, saç dökülmesiyle mücadele eden bireylere yeniden sağlıklı ve doğal saçlara kavuşma imkanı sunuyor.

Docs Hair, Gaziantep merkezli olarak faaliyet gösteren ve Avrupa’da ve Türkiye’de tanınan bir saç ekim markasıdır. Markanın kurucusu olan Arif Uğur, saç ekimi alanında uzun yıllara dayanan deneyime sahip bir uzman olarak bilinir. Arif Uğur liderliğindeki Docs Hair ekibi, her bir hasta için kişiselleştirilmiş ve en uygun tedavi planlarını oluşturarak, hastaların beklentilerini en iyi şekilde karşılamayı amaçlar.

Saç Ekim Uzmanı Arif Uğur Docs Hair’in öne çıkan özelliklerinden biri, teknolojiye dayalı yenilikçi yaklaşımıdır. Saç ekimi operasyonlarında en son teknoloji ve en etkili teknikler kullanılarak, hastalara doğal ve kalıcı sonuçlar sunulur. Merkez, sürekli olarak araştırma ve geliştirme çalışmalarına önem vererek, saç ekimi alanındaki en son yenilikleri takip eder ve uygular.

Bununla birlikte, Docs Hair’in başarısının arkasında yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda hasta odaklı bir yaklaşım da vardır. Her hasta, ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun olarak özenle karşılanır ve tedavi süreci boyunca sürekli desteklenir. Docs Hair ekibi, hastalarla samimi bir iletişim kurarak, onların endişelerini anlar ve her adımda kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.

Saç Ekim Uzmanı Arif Uğur saç ekimi sürecinde güvenilirlik, tecrübe ve hasta memnuniyeti önemli faktörlerdir. Docs Hair, Arif Uğur liderliğindeki uzman ekibi ve yenilikçi yaklaşımıyla, saç dökülmesiyle mücadele eden herkese güvenilir bir çözüm sunar. Saçlarını kaybetmiş olanlar, Docs Hair’e başvurarak yeniden doğal ve sağlıklı saçlara kavuşmanın keyfini yaşayabilirler.

Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık: “Su Biterse Turizm Biter”

Çeşme’de içme suyu sorununa karşı atık suların park ve bahçelerde değerlendirileceğini söyleyen Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, “Su biterse bölgenin cazibesi de biter turizm de biter. Şimdiden önlemlerimizi almalıyız” dedi.

Çeşme projelerini paylaşmak üzere İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Fahrettin Kerem Çelik ile bir araya gelen Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, ilçenin en önemli sorunlarından birinin su olduğuna dikkat çekti.

Özellikle yaz aylarında su sorununun arttığını vurgulayan Tanık, sezonun yüksek olduğu bir süreçte böylesi bir olumsuzluğun konaklama ve turizm sektörüne balta vuracağını dile getirdi.
 
HAVUZUN SUYU PARKA
 
Ülkemizin genelinde yaşanan su sıkıntısının Çeşme’de özellikle yaz aylarında yoğun şekilde hissedildiğini kaydeden Esat Tanık, barajlara ilave olarak alternatif su kaynaklarının oluşturulması gerektiğini belirtti.

Atık su yönetiminin öneminin Çeşme’deki konut sahipleri tarafından yeterince anlaşılamadığını dile getiren Tanık, “Eğer biz bu atık suları kamuya ait park ve bahçelerde kullanırsak içme suyundan önemli miktarda tasarruf etmiş olacağız. Diğer yandan Çeşme’de yaklaşık 70 bin konuttan 30 bininde havuz var. Vatandaşlarımızı da yaz aylarında uyararak havuzlarındaki suyun kullanım süresini uzatmalarını, havuz suyu değişimi öncesinde de belediyemize haber vermelerini isteyeceğiz. Bizler de bu suyu belediyemizin tankerlerine doldurduktan sonra içindeki zararlı maddeleri arındıracağız ve kamuya ait alanların sulamasında kullanacağız” diye konuştu.
 
7 ADIMLI ÇÖZÜM  
 
Su sorununa çözüm bulunamaması halinde turizmi 4 mevsime yayma girişiminin de sekteye uğrayabileceğini hatırlatan Esat Tanık, böyle bir durumda konaklama, yeme-içme, ulaşım gibi bir çok  sektörde daralma yaşanabileceğini aktardı.
 
Çeşme gibi su kıtlığı riski taşıyan bölgelerde, sürdürülebilir su yönetimi ve su tasarrufunu teşvik etmek için çeşitli önlemler alacaklarını belirten Tanık bazı önerilerini de şu şekilde sıraladı: “Öncelikle vatandaşlarımıza su tasarrufuna yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapacağız. Ardından vatandaşlarımızın su verimliliği yüksek cihazlar ve sistemler kullanmasını teşvik edeceğiz. Düşük debili musluklar, su verimli ev aletleri ve bahçe sulama sistemleri gibi su tasarruflu ürünlerin kullanımı yaygınlaştırılabilir. Su kayıplarını azaltmak için de düzenli olarak şebeke bakımı ve sızıntı tespiti gerçekleştireceğiz. Banyo, lavabo ve mutfak sularının geri kazanımını sağlayıp, bu suların bahçe veya tuvalet sifonlarında kullanılmasıyla içme suyu kullanımını azaltacağız. Toplayıp arıtacağımız atık suyu da park sulaması, otoyol ve caddelerin temizliği gibi alanlarda kullanacağız. Su tasarrufu yapan bireyler ve işletmelerimizi ödüllendirirken, yağmur suyu toplama sistemleri, desalinasyon tesisleri ve su geri kazanımı gibi yöntemlerle de sürdürülebilir su politikası oluşturacağız”
 
Çeşme’nin turizmde ülkemizin yüz akı olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm İl Müdürü Fahrettin Kerem Çelik ise turizmin gelişmesi, ülkemizin ve esnafın büyümesi için her zaman desteğe hazır olduklarını belirtti.

Resimaltı: Esat Tanık (solda) ve Kültür Turizm Müdürü F. Kerem Çelik

Weekend Top

Sudan Başbakanının konvoyuna bomba yüklü araçla saldırı
1

Sudan Başbakanının konvoyuna bomba yüklü araçla saldırı

Sudan’da başkent Hartum’un kuzeydoğusunda Başbakan Abdullah Hamduk’un konvoyunun geçişi sırasında bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, Hamduk’un saldırı sırasında kendi aracında olmadığı konvoydaki başka bir araçta olduğu kaydedildi. Saldırıda can kaybı ve yaralanma yaşanmadığı belirtildi.Hamad Alnajjar 

Mısır, korona virüsü taşımayanlara belge veriyor
2

Mısır, korona virüsü taşımayanlara belge veriyor

Binlerce Mısırlı, Suudi Arabistan’a seyahat edebilmek için korona virüsü taşımadıklarına dair test yaptırmak üzere Sağlık Bakanlığı laboratuvarının önünde toplandı. Sağlık Bakanlığı Merkez Laboratuvar Müdürlüğü Başkanı Nancy El-Gendy, virüs taşımayan kişilere Suudi Arabistan’a seyahat edebilmelerini sağlamak için Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testi yaparak belge verdiklerini söyledi.El-Gendy, PCR testi ücretinin Mısırlılar için bin Mısır lirası, yabancılar için ise 70 dolar olduğunu kaydederek, test yaptırmak isteyenlerin pasaport veya yurt dışına gidiş bileti olması gerektiğini belirtti.Suudi Arabistan, ülkeye ziyaret etmek isteyen kişilerin vize alabilmeleri veya var olan vizelerinin geçerli sayılabilmesi için virüs taşımadıklarına ilişkin PCR belgesi almaları gerektiğini duyurmuştu.

100 yaşındaki Çinli korona virüsünü yendi
3

100 yaşındaki Çinli korona virüsünü yendi

Çin’de ortaya çıkmasının ardından dünya genelinde 3 bin 800’den fazla kişinin ölümüne neden olan korona virüsünü yenen en yaşlı insan, 100 yaşındaki bir Çinli oldu. Virüs teşhisi konulmasıyla beraber 24 Şubat’ta Wuhan’da bir hastaneye kaldırılan 100 yaşındaki adam, iyileşmesinin ardından taburcu edildi.Yaşlı adamın, alzheimer, hipertansiyon ve kalp problemlerinin de olduğu açıklanırken, tedavisinde anti-viral ilaçlar, plazma transfüzyonları ve geleneksel Çin tıbbı kullanıldığı belirtildi. Yaşlı adamla beraber 80 hastanın daha iyileşerek, taburcu edildiği bildirildi.

İngiliz - Rus uçakları arasında gerilim
4

İngiliz – Rus uçakları arasında gerilim

NATO’nun Atlantik bölgesinde 9 Mart tarihinde yeni bir askeri tatbikatına başlayacak olması nedeniyle Rusya Hava Kuvvetleri’ne ait 2 adet keşif uçağı Tu-142 bölgede gözlem uçuşu başlattı. Rusya tarafı uçuşla ilgili bilgilendirme yaparak uçakların 15 saat boyunca Barents Denizi, Norveç açıkları, Kuzey Denizi ve Atlantik Okyanusu’nda uçuş gerçekleştirdiğini duyurdu. Açıklamada uçuş sırasında İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait Typhoons F7Y11 ve F7Y12 tipi savaş uçaklarının, 7 Mart Cumartesi günü Doğu Atlantik üzerinde uçan Rus Tu-142 uçağını durdurmak için havalandığı ve uçakları yakından takip ederek zaman zaman taciz ettiği belirtildi. Buna rağmen Rus uçaklarının görevlerini başarıyla yaptıkları ve kalkış noktalarına öngörülen programa göre dönüş yaptığı açıklandı. Rusya tarafı havada yaşanan gerilime ait fotoğrafları Rus basını üzerinden kamuoyu ile paylaştı.